Her gün burada ölüyorsun ve her şey yeni baştan başlıyor. | Open Subtitles | كلّ يوم تموت في هنا و كلّ يوم يبدأ من جديد. |
Kanıtlara bakılırsa bunu yapanlar ülkemizden ve her şey Beşinci Kol'a işaret ediyor. | Open Subtitles | تشير الأدلة إلى أنّه عملٌ محليّ و كلّ شيء يدل على الرتل الخامس |
Eğer kabul etmezsen krallığımızdaki herkesin ve her şeyin yıkımından sorumlu olursun. | Open Subtitles | إن فكّرتَ بأيّ شيءٍ سوى الموافقة، ستكون المسئولَ عن دمار كلّ شخصٍ و كلّ شيءٍ في مملكتنا. |
Orayı kaybedersek, güçsüz olduğumuzun haberi yayılacaktır Ve tüm topraklarımız tehdit altında olacaktır. | Open Subtitles | إن خسرناه، سوف ينتشر ضعفنا، و كلّ أراضينا ستكون تحت التهدّيد |
Ya da senden daha romantik olduğumu kabul edersin Ve tüm bunlar sona erer. | Open Subtitles | أو تعترفين بأنّي أكثر رومانسيّة منكِ و كلّ هذا يذهب بعيداً |
Tüm o barbekü alanı çok berbat Ve tüm o duman çevreyi kirletiyor. | Open Subtitles | أمر الشواء برمّته غير جيّد و كلّ ذلك الدخان يلوّث المُحيط |
Her birinizi, herkesi seçtim ve her biriniz, herkes bana inanmayı seçti. | Open Subtitles | لقد اخترتُ كلّ شخصٍ منكم ..و كلّ شخصٍ منكم اختار أن يؤمن بي |
Türler her türden duyuları geliştirdiler, ve her biri milyarlarca yıldan beri sınırları zorlayıp güçlendiler. | Open Subtitles | لقد طوَّرت الفصائل جميع أنواع الحواس و كلّ منها شُحِذَ على مدى مليارات السنوات للحدود القصوى. |
ve her şeyi geride bırakabileceğiz. Hepsi mazi olacak. | Open Subtitles | و كلّ ما حدث لا يهمّ سيكون مِن الماضي. |
Panis, dünyadaki herkese ve her şeye egemen olma arzusuna dayanamayacaktır. | Open Subtitles | (بانيث) لن يتمكن من مقاومة إغواء السيطرة عل كلّ شيء ، و كلّ إنسان بالعالم. |
Thornton Wilder bu kasabanın tüm küçük kasabaları temsil etmesini istedi, ve her küçük kasaba, aslında ailenin de bir parçası. | Open Subtitles | (ثورنتون ويلدر) أراد لبلدته انْ تكون مثالاً لكل بلدةٍ صغيرة و كلّ بلدةٍ صغيرة في الواقع هي إمتدادٌ لعائلة |
- Yüzüm, vücudum bütün... - Bütün her yerin ve her şeyinle. | Open Subtitles | -الوجه, و الجسم, و كلّ ... |
Ve tüm bunlar sadece bir rüya. | Open Subtitles | و كلّ هذا كان حلما فقط , أتعرف ؟ |
Ve tüm o ölümlülük olayından bahsettim. Ve bence ben... ben... | Open Subtitles | و كلّ أمور الخلودية تلكَ، أظن.. |
Ve tüm istediği rüyamın gerçekleşmesiydi. | Open Subtitles | و كلّ ما أرادت له أن يتحقق. |
Dunedain hanımı akrabalarına elvada diledi, Ve tüm insanlarına | Open Subtitles | ثمّ طلبت سيدة ألـ ( دينادين) أن تودع عشيرتها و كلّ شعبها |