ويكيبيديا

    "و لأنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • için
        
    Septik fizyoloji gösterdiğinden adrenal ve tiroit işlerliği için kan tahlili yapalım. Open Subtitles و لأنه يظهر تعفناً فسيولوجي اسحبوا الدم لعمل الغدة الدرقية و الكظرية
    Ve burası ablamın evi olduğu için de seni buralarda pek görmeyeceğiz demektir. Open Subtitles و لأنه منزل أختى ، فلا أعتقد أنه علينا رؤيتك كثيراً بالجوار هنا
    Babası onu senelerce orda burda dolaştırdığı için kadının izini kaybettiğini peki? Open Subtitles و لأنه تنقل كثيرا مع والده فقد الاتصال بها و هي كذلك
    Elimizde tüm kayıtlar olduğu için ikinci yaşgününe dek söylemeyi öğrendiği bu 503 kelimeyi tek tek saptayabildik. TED و لأنه لدينا النص كاملا، حددنا كل الكلمات ال 503 و التي تعلم نطقها مع سنته الثانية.
    Efendisinde korktuğu için asla kaçmayacak, hayatı boyunca kendisine zalimce davranıldığı için kendisi de idare ettiği genç kölelere aynısını yapıyor. TED لن يهرب خوفاً من سيده. و لأنه كان يُعامل بقسوة طيلة حياته، فقد أراد ذلك لعبيده الصغار الذين يرأسهم.
    Bir araba satın alacak imkanı olmadığı için bunu yapmış, ama aynı zamanda da nasıl yapacağını bildiği için elbette. TED صنعها لأنه لا يستطيع شراء سيارة و لأنه يعرف كيف يصنع واحدة
    O dolabı kendi yaptığı için hemen tanımış. Open Subtitles و لأنه هو الذي عمل على تلك الخزنة عرفها فورا
    Dolabı o yaptığı için hemen onu fark eder. Open Subtitles و لأنه هو الذي عمل على تلك الخزنة عرفها فورا
    İtaatsizlik ettiği için de, kendi değer yargılarını uyguladığı için bir Denizcinin iyiliğini düşünerek bir karar verdiği için bunun da sizin emrinizle bağdaşmadığı için cezalandırıldı, bu doğru mu? Open Subtitles و لأنه فعل، لأنه حاول تطبيق قيمه لأنه اتخذ قرار بخصوص رفاهية ضابط تعارض مع أحد أوامرك تمت معاقبته، أهذا صحيح؟
    Tanrı, içimizdeki inancı sınar. Ve kendisi gibi davranmanız için sizi seçerse, ...size en zor sınavı yapmış olur. Open Subtitles الرب يختبر إيماننا يا بنى ، و لأنه إختارك لتتصرف وفق مشيئته
    Savaş alanında narkoz olmadığı için... bir uzuv kesmesi gerektiğinde bunu hızla yapmak zorundaydı. Open Subtitles و لأنه لم تكن هناك عقاقير منومه فيميدانالقتال, فقد كان يُجري عمليات البتر بسرعه فائقه
    Savaş alanında narkoz olmadığı için... bir uzuv kesmesi gerektiğinde bunu hızla yapmak zorundaydı. Open Subtitles و لأنه لم تكن هناك عقاقير منومه فيميدانالقتال, فقد كان يُجري عمليات البتر بسرعه فائقه
    ve biraz da inançlı bir şekilde ruhunun hala tanrıya ait olduğunu... ama bedeninin bir geri ödemesi olduğunu ve bedeninin kurtarmak için şeytanla anlaştığını söyledi. Open Subtitles و لأنه متدين قال أن روحه ملك لله و أن جسمه سيعود له أيضا
    Dolabı o yaptığı için hemen onu fark eder. Open Subtitles و لأنه هو الذي عمل على تلك الخزنة عرفها فورا
    Ve bir yerli ve bir park korucusu olduğu için, ve bölgeye gayet, gayet aşina olduğu için. Open Subtitles و لأنه من أصل هندي و يعمل حارساً للمحمية و لأنه يعرف هذه المنطقة كثيراً قولي لها ذلك هل سمعتِ ذلك؟
    Duyduğuma göre, hem söylediği şeyler yüzünden, hem de zorbanın şölenine gelmediği için, Macduff gözden düşmüş. Open Subtitles بأن مكداف مكروه بسبب صراحة قوله و لأنه لم يحضر الحفلة
    Çocukluğundan beri bir tane istediği için beni bunları yaptıkları şehre götürdü. Open Subtitles أخذني إلى البلدة التي يصنعون بها هذه الدراجات و لأنه حتى في صغره لم يحصل على واحدة منهم لذا، بدأ يجمع من ماله
    -Oh! 40 yaşının üzerinde olduğu için onu atmaya karar vermişler. Open Subtitles لقد كان هناك دمج و لأنه كان أكبر من الأربعين قاموا بطرده
    İlk olarak kasabı seçtiği için de Cleveland'ın yerlisi... olduğunu ve kasabın hikayeleriyle büyüdüğünü düşünüyoruz. Open Subtitles و لأنه اختار ان يكون الجزار كتقليده الاول نظن انه من سكان كليفلاند و غالبا ترعرع و هو يسمع قصصا عن الجزار
    O yaşıyor çünkü, acı çeken kederli kalpler sevinmek için bir umuda ve nedene sahip. Open Subtitles و لأنه يعيش ، فان القلوب المكلومه لديها أمل و مبرر للشعور بالسعاده و الفرح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد