"و لا أدري" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bilmiyorum
• bilemiyorum

Orada nasıl bir sağlık hizmeti veriliyor bilmiyorum.
و لا أدري أي نوع من الرعاية الصحية يتم تأمينها هناك.

Şimdi ise ne olduğunu bilmiyorum ama sandviç ve yengenin tamalesleri arasında bir yerde...
و الآن أنـا معـك و لا أدري مـاذا حـدث لكـن بلحظة مـا بين شطيرة التونـة و طعـام عمتـك

Ama zor biliyorsun. Bütünüyle flört enerjisi doluyum ve bundan nasıl kurtulurum bilmiyorum.
لدي طاقة مكبوته للمغازلة و لا أدري كيف أتغلب عليها

ve kaç kere bilemiyorum seni penceremi dikizlerken yakaladım beş kere
و لا أدري كم مـرة أمسكتـك تختلس النظـر عبـر نـافذتي خمـسة

Gezegenden kayboldu ve ben de ne yapacağımı bilemiyorum.
اختَفى عَن ظَهرِ الكَوكَب و لا أدري ما الذي سأَفعَلُه

Sen harika birisin ve bunu sana nasıl yapabildim bilmiyorum.
أنت حقاً مذهله جداً و لا أدري لم فعلت ذلك بك

Sessiz ve küçük İtalyan restaurantında neler yediklerini bilmiyorum.
و لا أدري ما الذي تناولاه في هذا المطعم الإيطالي الهادئ

- bilmiyorum. Bir tabuttayım. Neresi bilmiyorum.
أنا في تابوت و لا أدري أين ساعدوني, أنا خائف

Sadece 1 kez yaptım ve kime sattığımı bilmiyorum.
لكني أقسم أني بعتها لمره واحده و لا أدري لمن

bilmiyorum niye komik olacağını düşündün.
و لا أدري كيف ظن أن هذا مضحكاً؟ إنه ليس مضحكاً بالتأكيد

günlük yok Nereye gider ama ben bilmiyorum.
إنه بالخارج طوال اليوم و لا أدري أين يذهب

bilmiyorum. Bir yerde duydum. Gerçek mi bilmiyorum.
لا أدري ، سمعت الخبر بمكـان مـا و لا أدري إن كـان صحيحـا

Ve bu konuda o kızmaktan başka ne yapabileceğimi hiç bilmiyorum.
و لا أدري في الحقيقة مـاذا أفعـل حيـال الأمـر باستثنـاء الغضب عليهـا

Yirmi dakika içinde annemi FBI'ya götüreceğim ve nedenini bile bilmiyorum.
يجب أن أقل والدتي إلى مكتب المباحث الفيدرالية في غضون 20 دقيقة و لا أدري السبب

Ve burada neden benimle olduğunu bilmiyorum, ve bu bütün bunları gizemli yapıyor, biliyorsun?
و لا أدري لماذا أنت معي هنا الأمر الذي يجعلك غامضاً بين الجميع، أنت تعلم؟

Ama sürekli kızgınken bunu yapabilir miyim bilmiyorum.
و لا أدري إن كنت أقدر علي فعل هذا و أنا أبدو غاضبة طوال الوقت

Ne yapacağımızı söyleyin yeter. Bebeğim ölüyor ve ona nasıl yardım edeceğimi bilmiyorum.
حسنا ، إذا أخبرونا ما علينا فعله صغيري يحتضر و لا أدري كيف أساعده

Eğer onu almazsa, ona ne olacağını bilemiyorum.
و لا أدري ما يمكن الحدوث له إن لم يحصل عليها

Ne düşüneceğimi artık hiç bilemiyorum.
فكرت وفكرت كثيراً و لا أدري بما أفكر أيضاً

O ayrıca heavy metal dinlemeyi de çok sever ve burada nasıl olur bilemiyorum.
كما أنه يحب الميتال و لا أدري صحة ذلك