Ama gerçekte olaylar öylesine olur ve bir anlamı yoktur. | Open Subtitles | , و لكن الحقيقة هي أن المصائب تقع . وهي لا تعني أي شيء |
Ama gerçekte bu çorba bir şifa büyüsü. | Open Subtitles | و لكن الحقيقة هي هذه حساء تعويذة الشفاء |
Bazı zamanlar zor, Chloe ve herkesten saklamak Ama gerçek şu ki; daha önce kimse bana o kadar güvenmemişti. | Open Subtitles | إنه شئ صعب في بعض الأوقات و أن اخبأه عن كلوي وكل الآخرين و لكن الحقيقة هي أن لا احد وثق بي بهذا القدر من قبل |
Geçen seferki öyküme bayıldığınızı biliyorum Ama gerçek şu ki, o benim değildi. | Open Subtitles | اعلم انكم احببتم قصتي السابقة و لكن الحقيقة هي انها ليست لي |
Ama işin aslı sen de elektronik mağazasında çalışan bir ahmaksın. | Open Subtitles | و لكن الحقيقة هي أنك فقط أخرق تعمل في متجر للإلكترونات |
# Ama işin aslı hiç oy kullanmadım # | Open Subtitles | و لكن الحقيقة هي أنه لم يسبق لي التصويت |
Size takım elbiseli bir iş adamı gibi görünüyor olabilirim Ama gerçek şu ki, ben has be has mafyayım. | Open Subtitles | ربما أبدو لكم كرجل أعمال يلبس بدلة , و لكن الحقيقة هي أني رجل عصبات شرس |
Ama gerçek şu ki her harekete geçtiğimizde, bir etki yaratırız. | Open Subtitles | و لكن الحقيقة هي.. في كل مرة نقوم بنشاط نقوم بالمقابل برد فعل |
Fındık ve meyve topluyor, et depoluyor, kök biriktiriyoruz Ama gerçek şu ki açlıktan ölmeden önce donacağız. | Open Subtitles | نحن نجمع الجوز و التوت, و نجفف اللحم و ننبش بحثاً عن الجذور و لكن الحقيقة هي إننا سنتجمد قبل أن نجوع |
Ama gerçek şu ki, hiç bu kadar gergin olmamıştım. | Open Subtitles | "و لكن الحقيقة هي إني لَم أشعر بالتوتر بهذا القدر في حياتي". |