Ve sadece kendimiz için değil en azından Prue için. | Open Subtitles | .. و ليس فقط من أجلنا 199 00: 12: 36,480 |
Ve sadece çok yakışıklı olduğun için değil. Ki öylesin, bunu bilmen gerek. | Open Subtitles | و ليس فقط لأنك تبدو وسيماً جداً و يجب أن تعرف ذلك |
Onaylamıyorum, Ve sadece polis olduğum için değil, arkadaşın olduğum için de. | Open Subtitles | لا أوافق، و ليس فقط لأنني شرطية، بل بسبب أنني صديقتك |
Ve sadece kadın haklarını savunan insanlar tarafından değil. | Open Subtitles | و ليس فقط من أنصار حقوق المرأه |
Ve sadece bir baba olarak. | Open Subtitles | و ليس فقط كرني والد |
Baban seni ve Elizabeth'i eve götürecekti Ve sadece hafta sonu için değil. | Open Subtitles | اسمعي هذا والدكِيريدأخذكِو(إليزابيث)إلىمنزله, و ليس فقط لعلطة نهاية الاسبوع |
Ve sadece hafta sonu için değil. | Open Subtitles | و ليس فقط لعطلة نهاية الاسبوع |
Ve sadece kızım için değil. | Open Subtitles | و ليس فقط لابنتي |
Ve sadece karada değil. | Open Subtitles | و ليس فقط على اليابسة. |
Ve sadece belediye başkanının ofisi için değil | Open Subtitles | و ليس فقط لمكتب المحافظ |
Bugün Huysuz Oscar* gibi hissediyorum, ...Ve sadece bu sabah çöp kovasında uyandığım için değil ayrıca Gordon diye birisine bağırıyordum. | Open Subtitles | أشعر أنني "أوسكار المتذمر" اليوم (أوسكار ذا جراوتش شخصية في المابيت شو) و ليس فقط لأنني إستيقظت في صفيحة قمامة هذا الصباح |
Ve sadece Phoebe için. | Open Subtitles | (و ليس فقط لـ (فيبي |
Ve sadece Piper ve Leo için. | Open Subtitles | (و ليس فقط لـ (بايبر) و (ليو |