| Kötü iş çıkartırsan, hamamböcekleriyle buraya kapatılırsın, iki hafta yemek ve su almadan. | Open Subtitles | إذا لم تعملي جيدا ستحبسك هنا مع الصراصير لمدة أسبوعين بدون طعام و ماء |
| Bu sirilsiklam gece ... dudaklarimin üzerinde sözlerin vardir ... içinde ates, var ve su disinda. | Open Subtitles | على شفاهي كلماتك هناك نار تشتعل بالداخل و ماء يتدفق بالخارج |
| Ted Macy'in boğazında ve ciğerlerinde birikmiş çamur ve su. | Open Subtitles | تربة و ماء تم جمعها من حلق و رئتي تيد ميسي |
| Jem, şimdi sana şeker ve su vereceğim ki titremen dursun, ve acını biraz dindirmesi için bir dirhem brendi vereceğim. | Open Subtitles | الآن جيم ,سأعطيك سكر و ماء لإيقاف رجفتك و بعض الشراب لتخفيف الألم |
| Musluğu açıyorsunuz ve işte sıcak su, soğuk su ve içilebilir su. | TED | تفتح الصنبور لتجد ماء دافئا و ماء بارد, و ماء قابل للشرب. |
| Sonu bu, dinlenmeden ve susuz büyük ihtimalle ölür. | Open Subtitles | ذلك آخر ما تبقى بلا راحة و ماء, سيموت بالتأكيد |
| Kimseyi görmedim ama yemek ve su vardı. | Open Subtitles | لم أرَ أيّ أحد، لكن كان هناك طعامٌ و ماء. |
| Bay Calamy, bu adamlar için yemek ve su getirin. | Open Subtitles | -مستر كالامى , طعام و ماء للرجال -حاضر سيدى |
| Bay Calamy, bu adamlar için yemek ve su getirin. | Open Subtitles | -مستر كالامى , طعام و ماء للرجال -حاضر سيدى |
| Size favori kahvaltınızdan aldım, sade bir simit ve su. | Open Subtitles | جلبتُ لك فطورك المفضل خبز و ماء |
| Sıcak, ışık ve su. | Open Subtitles | دفء، ضوء و ماء. |
| Yiyecek ve su stoğumuzu arttırmayı umut ediyordum. | Open Subtitles | إكمال ما ينقصنا من طعام و ماء |
| Bana iğne, iplik ve su getirin. | Open Subtitles | اعطني ابره وخيط و ماء |
| Ağaç özü, amomyak ve su. | Open Subtitles | نُسغ الشجر و أمونيا و ماء |
| O salata ve su alıcak. Elbette. | Open Subtitles | هيا ستاخذ سلطه و ماء |
| Ayılar ve su falan, ama hapis yok. | Open Subtitles | دببه و ماء, لكن ليس سجن |
| Maymunlara yemek ve su ver. | Open Subtitles | فلتعطي للقردة طعام و ماء. |
| - Viski ve su. | Open Subtitles | ــ شيفاس و ماء |
| Orada barınak ve su var. | Open Subtitles | به مأوى و ماء |
| Evet, başkalarının evinde kalıp, onlardan yemek su ve para otlanmak beleşçiliktir demiştin. | Open Subtitles | نعم انت قلت انهم دائما يبقون في اماكن الاخرين يستخدمون طعام و ماء ومال الاخرين . هذا هو الطفيلي |
| Soğuk su ve aşçının eklediği şeri. | Open Subtitles | و ماء بارد و يضيف الطاهي الشيري |
| Metal bir kutuda yiyeceksiz ve susuz kalmak da kesinlikle acil bir durum yani... | Open Subtitles | و الانحشار في هذا الصندوق المعدني دون أي طعام و ماء هو بالتأكيد حالة طارئة، لذا... |