Bu ortak noktamız ve evet gerçekten de daha temiz olabilir ama Ken merhametli bir adam ve işte bu yüzden onunla evleniyorum. | Open Subtitles | و ذلك شيء مشترك بيننا و نعم , هذه حقيقة, نظافته يمكن أن تكون أحسن من ذلك بكثير و لكنه تماما مليئ بالشفقة |
Yakın zamanda ona da söyleyeceğiz, ve evet, o da bir şeyler hissedecek. | Open Subtitles | وسنضطر أن نخبره قريباً و نعم , سيكون له مشاعر حول هذا أيضاً |
ve evet, bu evliliğin bundan böyle formalite olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | و نعم, انا اعلم ان هذه العلاقة من الآن فصاعداً |
Evet, ve o ne zaman doğum gününü unuttuğunda, yatağının üstünde ıslak havlu bıraktığında, evcil kemirgenini ezdiğindeki, yavru köpeğine benzer gözlerine ne demeli. | Open Subtitles | , و نعم قناع البرأة الذي يرتديه عندما ينسي يوم مولدكِ او ترك فوطه المبللة علي السرير |
Ayrıca evet, komik, zeki ve güzel olduğu doğru ve ihtiyacın olduğunda hep yanındaydı. | Open Subtitles | و نعم ، ذلك أيضا حقيقي ، انها ذكية و لطيفة .. و جميلة و و دائما ما تدعمك حين تحتاجيها |
Bunlar gibi ve bunlar ve bunlar ve evet, hatta bu çift. | TED | ازواج مثل هؤلاء, وهؤلاء , و هذا الزوج , و , نعم حتي هذا النوع |
ve evet, zatürreye bağlı sıvı birikmesinden, hepsi akciğerlerimizde boğularak ölüyor. | TED | و نعم يموتون، غارقين في سوائل جسدهم،بسبب الإلتهاب الرئوي. |
ve evet.. ..yiyeceksizlik vadisinden yürürken.. | Open Subtitles | و,نعم, على الرغم من أنني مشيت في وادي في ظل عدم توفر الغذاء, |
İkisi de sahtekârlıktan yatmış. ve evet, kalpazanlık ustaları. | Open Subtitles | كل منهما قضى فترة في السجن للتزوير و نعم تزوير متطور |
Ufak bir miktar iş kredisi aldım ve, evet, Milt Shaw bana fazladan biraz para veriyordu ama ben hırsız değilim, Ray. | Open Subtitles | لقد حصلت علي قرض عمل و نعم ، ميلت شو أعطاني القليل أيضاً لكني لست لصاً يا راي |
ve evet, tecrübelerime dayanarak konuşuyorum. Hey. Kararı ben vermediğim için mutluyum ama, eğer Maia geleceği görüyorsa, bunu bilmen gerekir. | Open Subtitles | و نعم , أتحدث عن تجربتي الخاصة أنا سعيد بأن القرار لا يعود لي |
Ve, evet, bir gün buraya taşınmak benim bir parçam ve neden biz bu tartışmayı bir hapishane hücresinde ve Şükran Günü'nde yapıyoruz? | Open Subtitles | و نعم .. هنالك جزء مني يريد ان ينتقل إلى هنا يوم ما و لماذا نجري هذه المناقشة في زنزانه في يوم عيد الشكر ؟ |
ve evet, "Tesla" yalnızca günlüğümün anahtarı, ...gösterimin değil. | Open Subtitles | و نعم , تسلا هو مفتاح مفكرتي فقط و ليس خدعتي هل إعتقدت انني سأفرط |
Yukarıyı kontrol ediyordum ve, evet, düşündüğüm gibi, merdiven bir işe yaramıyor. | Open Subtitles | أنا كنت أقوم بعمل فحص فقط . و نعم , كما أعتقدت , ان السلم عديم الفائدة جداً |
ve evet, milyonlarca insana hoşça vakit geçirtmekten keyif alıyorum. | Open Subtitles | و نعم , أتمتع بتسلية الملايين والملايين من الناس |
Ve, evet, sanırım yarın çok eğleneceğiz. Bizimle gelmene çok sevindim. Ben de, Gina Morrison. | Open Subtitles | و نعم , أعتقد أننا سنمرح كثيراً أنا سعيده بأنك ستأتي معنا |
Evet,ve yarısı dudak boyası kullanıyor | Open Subtitles | و نعم و نصفهم مغلفون باحمر الشفاه |
Evet, ve üzgünüm ama bizde gerçek bir Amerikalıyız. | Open Subtitles | - و نعم و نحن -و بشكل مؤسف أمريكيون حقاً |
Evet ve evet. | Open Subtitles | نعم ... . و نعم |
Ayrıca evet o benim. | Open Subtitles | و نعم , أنا من سيقوم بإجراء العمليّة الجراحيّة |
Ayrıca evet, dangalağın teki. | Open Subtitles | و نعم أنه أحمق |