Benimki bir fahişeye aşık oldu ve tanrı bilir nereye kaçtı. | Open Subtitles | زوجي وقع في حب عاهرة و هرب إلى مكان يعلمه الرب |
Şerif, adamlarımdan biri bana ihanet etti ve uçaktan kaçtı. | Open Subtitles | ايها الضابط... . احد رجالى خدعنى و هرب من الطائرة |
Peynir gagasından düştü ve tilki peyniri kapıp kaçtı. | Open Subtitles | وقعت الجبنة من منقارة و أمسك الثعلب بالجبنة و هرب بها |
Döndüğümde kalabalık dağıldı ve herkes kaçtı. | Open Subtitles | و عندما إستدرت للخلف تشتت الجمع و هرب الجميع |
Çalan kişiyi yakalamış, ancak hırsız kafasına şişeyle vurup kaçmış. | Open Subtitles | لقد اوقع الرجل, لكن السارق حطم جمجمته بزجاجة و هرب |
Çocuğun üzerine atladım, onu dövmeye başladım, köpek bu arada kaçtı. | Open Subtitles | لذلك هجمت على الولد و بدأت بضربه و هرب الكلب |
Sanırım dairesinde aradığı şey buydu ve beni atlatıp, alıp kaçtı. | Open Subtitles | أظنُ أن هذا ما كان يبحثُ عنهُ في شقتها أخذهُ مني و هرب |
Ve o hayal görürken Marissa'ya saldırdı ve hangi binadaysalar oradan kaçtı. | Open Subtitles | و في حالة التوهم, لقد هاجم ماريسا و هرب من أي كان الوسيلة التي كانوا يستخدمونها. |
Bir araba karıma çarptı ve kaçtı. | Open Subtitles | صاحب سيارة صدم زوجتي و هرب اتمنى ان لا يكون الأمر خطيرا سيدي |
Yaşlı adamın çarptığı Mercedes olay yerinden kaçtı. | Open Subtitles | صاحب المرسيدس ضرب الرجُل العجوز و هرب من مكان الحادث. |
Üç ay önce kaçtı. | Open Subtitles | و هرب في فترة المراقبة منذ 3 أشهر |
Sanırım kelepçelerini açtı ve dövüşerek kaçtı. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان لديه مفتاح بملابسه و هرب |
Cuma günü olduğunu hatırlıyorum kasa doluydu ve adam kaçtı. | Open Subtitles | وكما أذكر كان ذلك اليوم الجمعة فالدرج كان ممتلئاً و... هرب الرجل |
Siyah otomobil. Plakası... Çarpıp kaçtı. | Open Subtitles | سياره سوداء ، لدينا حالة صدم و هرب |
Ambulans kaza yaptı ve mahkum kaçtı. | Open Subtitles | تحطمت سيارة الاسعاف و هرب السجين |
Evet, ikinci saldırıda olay yerinden kaçtı ama polis adına çalışan birisinden kaçan eski bir suçlu için düzinelerce sebep sayabilirim. | Open Subtitles | نعم , و هرب من مسرح الانفجار الثانى لكنى أستطيع التفكير فى العديد من الأسباب التى تجعل مدان سابق يهرب من شخص يعمل مع الشرطة |
Protestan Kilise'si patlattı. FBI'ın elinden kaçtı. | Open Subtitles | FBI فجر كنيسة معمدانية و هرب من |
- Senin iki salağın bize ateş etmeye başladı. Oda kaçtı. | Open Subtitles | - اثنان منهم اطلق النار علينا و هرب |
Bizim sorumlu ve disiplinli oğlumuz dün akşam bir arabaya vurup kaçmış. | Open Subtitles | أبننا المسئول و المهذب صدم سياره و هرب الليله الماضيه |
Olayı gören çocuk korkup ağlayarak odadan kaçmış. | Open Subtitles | الفتى أصابه الخوف و هرب خارج .. الغرفة يبكي |
Yıllar önce bir akıl hastanesi yanmış ve mahkumlar kaçmış. | Open Subtitles | قبل سنوات إحترقت مصحة للأمراض العقلية و هرب النزلاء |