Fahişeler, AI Mansour'dan zengin kadınlar; sana gelip iyilik isteyip karşılığında iyilik sunacaklar. | Open Subtitles | عاهرات، نساء أغنياء من المنصور، هم يأتوا الى هنا بحثاً عن المساعدة، ويقدموا لك مساعدة بالمقابل. |
İnsanların bu restoranta gelip, garson olarak seni talep etmelerini istiyorsun. | Open Subtitles | بسبب انت تريد من الناس ان يأتوا الى هذا المطعم و أطلب منك أن تكون النادل الخاصة بهم |
Sevgililer gününü yalnız geçirecek onca insanın buraya gelip toplanabilecek olması çok güzel. | Open Subtitles | من اللطيف ان بامكان جميع الأشخاص الذين بمفردهم فى عيد الحب ان يأتوا الى هنا الليلة ونكون سويا |
Bazen buraya gelip bedavaya saçlarımızı yapıyorlar... pratik yapmak için, bilirsin. | Open Subtitles | احيانا يأتوا الى هنا و يجملوا شعرنا... . ليتمرنوا تعلمين.. |
Polisin onunla gelip konuşma ihtimali var. | Open Subtitles | الشرطة من الممكن.. ان يأتوا الى البيت ليتحدثوا اليها . |