ويكيبيديا

    "يأثر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • etkileyecek
        
    • etkiliyor
        
    • etkileyen
        
    • etkilemiyor
        
    • etkilemez
        
    • etkilemesine
        
    Ve ikinci olarak Sesimi etkileyecek hiç bir şey yapmaya niyetim yok. Open Subtitles و ثانيا ، أنا لن أقوم بأي شيء قد يأثر على صوتي
    Sizi etkileyecek şeyi söylemeye cüret edemem, Başçavuş. Open Subtitles لن أجازف لاقول مالذي سوف يأثر فيك ياسيدي الرئيس
    Bunu dikkatli dinlemeni istiyorum, çünkü seni de etkiliyor bu. Open Subtitles وأحتاج منك أن تستمع بعناية لأن هذا يأثر فيك أيضاً
    İş ortağıyız. Senin hayatını etkileyen her şey benim hayatımı da etkiler. Open Subtitles نحن نعمل سويًا , لذا ما يحصل في حياتك يأثر علي أيضًا
    Akşamdan kalmalık seni etkilemiyor mu? Open Subtitles ماذا، الإفراط في تناول الكحول لا يأثر عليك؟
    Erkek değilim, bu nedenle söz verebilirim ki booze yeteneklerimi sergilememi etkilemez. Open Subtitles انا لست من البشر لذلك استطيع ان اعدكِ الخمر لا يأثر على قدرتي في التحرك
    üzgünüm ve bu bir bahane olamaz biliyorum ve yemin ederimki işimi etkilemesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles أنا آسفة , حسناً , أنا أعرف بأن هذا مازال ليس عذراً وأقسم لكِ , بأنني لم أكن أنوي أن يأثر هذا على عملي
    Citadel, Amerika'daki tüm kanun kuvvetlerini etkileyecek bir risk. Open Subtitles تعلمون,الحصن مخاطره بالامن الوطني حيث يأثر بتنفيذ القوانين في كل الوكالات في أمريكا
    Ancak daha küçük bir şeyle başlarsanız gezegeni belirgin şekilde etkileyecek kadar gazın kaçması ve başladığınızdan çok farklı bir gezegene sahip olmanız mümkün olur. TED لكن إن بدأت بشيء أصغر، من المحتمل أن يهرب قدر كاف من الغاز مما قد يأثر عليه على نحو مهم مُخلِّفا شيئاً يختلف تماماً عن ما بدأت به.
    Günlük işlerimizi etkileyecek bir durum değil. Open Subtitles لا يجب أن يأثر على آدائنا اليومي، لكن
    Biz değişiyoruz. Sanki bu etik elektromıknatıs bizi de etkiliyor gibi. TED و نحن نتغير. و كآنما الكهرومغناطيس الاخلاقي بدأ يأثر علينا نحن كذلك
    Bu karar ikimizi de etkiliyor. Benim de söz hakkım olmalı. Open Subtitles هذا القرار يأثر علينا الأثنين يجب ان احصل على صوت هذا القرار
    Bir kişinin intiharı beraberinde çok fazla insanı etkiliyor. TED الضرر الغير المباشر للإنتحار يأثر على أناس كثيرين .
    Torunumu etkileyen her şey beni de ilgilendirir. Open Subtitles عندما يأثر ذلك على حفيدتي فهو من شأني
    Babalığın çocuğu etkileyen bir şey olduğunu hiç düşünmemiştim. Open Subtitles لم أتوقع أن الأبوة أمراً قد يأثر بالطفل
    Eskisi kadar etkilemiyor. Beni dindiriyor. Open Subtitles لم يعد يأثر بي كثيراً، لتخفيف الضغط قليلاً فحسب
    Sihir seni etkilemiyor. Open Subtitles فالسحر لا يأثر عليك.
    Sesini etkilemez. Open Subtitles لن يأثر على صوتك
    - Bu bizim performansımızı etkilemez. Open Subtitles - ما راح يأثر على أدائنا.
    Hatun hakkında başkalarının seni etkilemesine izin vermek erkekçe değil. Open Subtitles ليس بالأمر الرجولي أن تجعل رجلاً آخر يأثر عليك بما تفعله مع سيدة، يا أخي
    Yaptığım yanlışların kardeşlerimi etkilemesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أسمح لضعف تقديري يأثر على أخواتي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد