Onu almalarına sen izin verdin zaten! | Open Subtitles | أنت تعرفين ؟ لقد جعلتهم يأخذونها من البداية |
Gelecekler, çünkü ona ihtiyaçları var. almalarına asla izin verme. | Open Subtitles | سيأتون بحثًا عنها لأنّهم يحتاجونها، فلا تدعهم يأخذونها. |
Dizüstü bilgisayarlarını eve götürüyorlar. | TED | أنهم يملكون كمبيوترات محمولة. يأخذونها الى البيت. |
Onu gelecekteki evine götürüyorlar! | Open Subtitles | إنهم يأخذونها إلى المنزل, إلى منزلك المستقبلى. |
Lütfen ona yardım etmek için götürdüklerini söyle. | Open Subtitles | رجاءً أخبريني أنهم يأخذونها للمساعده |
Nasıl götürdüklerini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كم هم يأخذونها. |
Ben bugün erkekler hakkında kesin bir şey öğrendim, ...eğer bir kızı istiyorlarsa onu alırlar kız istese de istemese de. | Open Subtitles | اكتشفت اليوم أن بعض الرجال عندما يريدون فتاة فهم يأخذونها .سواء ارادت ذلك ام لا |
Onu mezbahaya götürmelerine izin veremezdim. | Open Subtitles | لا يمكننى السماح لهم ان يأخذونها الى المجزرة |
Burası bizim Clam'imiz ve almalarına izin vermeyeceğiz! | Open Subtitles | , هذه هي حانتنا ونحن لن ندعهم يأخذونها |
Bunları benden almalarına izin verme. | Open Subtitles | لا تجعلهم يأخذونها مني |
Onu almalarına izin verme. | Open Subtitles | لا تدعهم يأخذونها. |
Bunu al. Onu almalarına izin verme. | Open Subtitles | خذ هذه، لا تدعهم يأخذونها. |
Öylece almalarına müsaade mi edeceksin? | Open Subtitles | هل ستدعهم يأخذونها هكذا فحسب؟ |
Zorla Sonia'yı Durjan Singh'in konağına götürüyorlar. | Open Subtitles | هم يأخذونها بالقوّة سياخذون سونيا إلى قصر دورجان سينغ. |
- Bırak beni, onu alıp götürüyorlar. Ne yaptığını sanıyorsun? ! | Open Subtitles | دعني، إنهم يأخذونها بعيداً ماذا تظن نفسك فاعلاً؟ |
Deeks ile Kensi onu kayıkhaneye götürüyorlar. | Open Subtitles | ديكس وكينزي يأخذونها إلى سقيفة القارب |
Kızı, denizaşırı bir yere götürüyorlar, özel teslimat. | Open Subtitles | انهم يأخذونها جوا للبحر طلبيه خاصه |
Tomografiye götürüyorlar sanırım. | Open Subtitles | يبدو انهم يأخذونها إلي غرفة الاشعة |
Kızı götürdüklerini gördüm. | Open Subtitles | رأيتهم فعلاً يأخذونها بعيداً. |
Getireceklerine söz verip hard diski alırlar ama hiçbir zaman getirmezler. | Open Subtitles | يأخذونها ويعدون بإرجاعها ولا يفعلون , و 200 دولار هي |
Onu götürmelerine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | إنّها واعية. لن أدعهم يأخذونها. |