ويكيبيديا

    "يأساً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çaresiz
        
    • umutsuz
        
    • çaresizleşiyor
        
    Ergenlik çağlarımda, en çaresiz anlarımda beni hayatta tutan şey İyiliksevenlerdi. TED أثناء سنوات مراهقتي حينما كنت أكثر يأساً أصبح السامريون حبل نجاتي
    - Ve vurulduğu için şimdi daha bir çaresiz olacaktır. Open Subtitles ، أجل ، والآن بما أنه مصاب سيصبح لأكثر يأساً
    Tam zamanında gelsen çaresiz biri gibi görünürsün. Open Subtitles علي الرغم لو اتيتي علي الوقت سيبدو انك اقل يأساً
    umutsuz savaşlar da bile durumun tersine döndüğü bir an vardır. Open Subtitles حتى فى أكثر المعارك يأساً... هُناك لحظة فارقة قد تقلب موازين الأُمور...
    Sanırım fabrikayı işçilerin daha umutsuz ve ilgisiz olduğu bir yere taşımalıyız Springfield gibi. Open Subtitles أعتقد اننا علينا نقل مقرنا إلى منطقة حيث العاملين أكثر يأساً وجهلاً (سبرنغفيلد)
    Gittikçe çaresizleşiyor ve çığırından çıkmaya başladı henüz farkında değil ama büyük bir hata yaptı. Open Subtitles وإنّه يزداد يأساً وجُنوناً قليلاً، وإنّه لا يُدرك ذلك، لكنّه ارتكب غلطة فظيعة.
    Bu en çaresiz zamanımda ben reddediyorsan bu ofisi başına yıkarım senin. Open Subtitles لذا ، إذا كان ما تعرضه عليَّ الآن في أكثر لحاظاتي يأساً هو الرفض فربما أفزع في مكتبك
    Mahkeme günü yaklaştıkça daha da çaresiz olacak. Open Subtitles كلما اقتربنا من المحاكمة تصبح أكثر يأساً
    Abbie Mills'e ne olduğunu bulmaya çalışan senin kadar çaresiz bir kişi tanıyorum. Open Subtitles هناك شخص واحد فقط الذي يحاول يأساً ليعرف ما الذي حدث لآبي ميلز مثلك
    En çaresiz insanları hedef alıyorlar ve yollarını buluyorlardı. Open Subtitles يستهدفون اكثر الناس يأساً ويجدون سبيلاً للدخول
    Devletler dünyadaki en çaresiz, acı içindeki insanlara "Çocuğunu aldım, geri istiyorsan DNA testi için 800 dolar öde." TED تخبرنا الحكومات عن بعض الناس الأكثر يأساً وألماً على سطح الأرض، "اختطفت طفلك، ادفع لي 800 دولارًا لاختبار الحمض النووي قبل استعادته".
    Calvin Klein reklamındaki Justin Bieber'dan daha çaresiz gözüküyorsun. Open Subtitles (تبدين أكثر يأساً من (جاستن بيبر (فى أعلان (كالفين كلاين
    Günler geçtikçe, Ralph daha da çaresiz olmaya başlamış. Open Subtitles كان (رالف) يزداد يأساً مع مرور الأيام
    Daha çaresiz görün. Open Subtitles أكثر يأساً.
    Daha da çaresiz görün. Open Subtitles أكثر يأساً.
    - Olmaz, sizi umutsuz gösterir. Open Subtitles لا، اتصال آخر سيبدو يأساً
    umutsuz biri gibi görünmeye başladım. Open Subtitles لقد بدأتُ أسمعُ يأساً
    Hitler en umutsuz kumarını oynuyordu. Open Subtitles لقد بدأت أكثر مقامرات (هتلر) يأساً
    Birileri ona bokun sıra dışı olduğunu söylemeliydi ama başarısızlıktan o kadar korkuyor ki giderek çaresizleşiyor. Open Subtitles على أحد أن يخبره أن هذه الأشياء سيئة لكنه خائف جداً من الفشل يا رجل إنه يصبح أكثر يأساً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد