ويكيبيديا

    "يؤذيني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zarar
        
    • canımı
        
    • incitmek
        
    • acıtıyor
        
    • incitti
        
    • incitecek
        
    • incitmesine
        
    • zararı
        
    • incitemez
        
    • incitiyor
        
    • incitiyordu
        
    Beni terkettiğinde asla bana zarar vermek istememiş, söylediğine göre. Open Subtitles قال لي عندما هجرني أنّه لمْ يكن يُريد أن يؤذيني.
    Charles kötüymüş bana zarar vermek istedi. Open Subtitles لقد كنت محقا باركلي، تشارلز سيء، لقد حاول أن يؤذيني.
    Bana zarar vermez veya bir şey olmasına izin vermez. Open Subtitles انه ولدن أبوس]؛ ر يؤذيني أو ترك أي شيء زلة.
    düştüğümüzden beri canımı yakmaya başladı, ve hep canımı yakıyor. Open Subtitles وهو يسبب لي الالام عندما أكل والان هو يؤذيني في كل الاوقات
    Ben kendimi savunuyorum. O benim peşimden geldi. Beni incitmek istedi. Open Subtitles هذا دفاع للنفس هو من لاحقني و أراد أن يؤذيني
    Cole'un bana zarar vermeyeceğini biliyorum, en azından fiziksel olarak. Open Subtitles حسناً , أنا أعلم أنّ كول لن يؤذيني جسديّاً على كلّ حال
    Beni seviyorsan, kimsenin bana zarar vermeyeceğinden emin olmasın. Open Subtitles إن كنت تحبني ، ستعمل على ألا يؤذيني أحد ثانية
    Hayır, şu an için bana zarar vermez. Open Subtitles ماذا لو كان يحاول قتلك ؟ كلا لم يؤذيني بعد
    - Silahı var. - Tamam, dinleyin beni. Bu adamı tanıyorum ve bana bir daha zarar veremeyecek. Open Subtitles اسمعني , أعرف هذا الرجل و أعرف أنه لن يؤذيني مرة أخرى, عليك أن تثق بي و تفتح الباب
    Ben korkmuyorum, bana zarar vermeyeceğini biliyorum. Open Subtitles حسناً ، أنا لست خائفة لأنني أعلم أنه لن يؤذيني
    İçeri girmeden önce, içerde bana veya ortağıma zarar verecek bir şey var mı? Open Subtitles قبل أن أدخل هل هناك شيئ بالداخل يمكن أن يؤذيني وشريكي؟
    Bu sana zarar gördüğümü mü ifade ediyor? Open Subtitles بربك ، أتظنين حقاً أن هذا كان معني أن يؤذيني أنا ؟
    Beş yıl sonra birden kapıma gelip, bana zarar vermek istemediğini söyledi. Open Subtitles بعد خمس سنواتٍ لاحقاً، يظهر على أعتاب منزلي، يُخبرني مُجدّداً كيف أنّه لا يُريد أن يؤذيني.
    Boşalana kadar canımı acıttığını hissetmedim bile. Open Subtitles لم ادرك حتى انه يؤذيني الا عندما افرغت ..
    Bu şekilde konuşman canımı sıkıyor. Open Subtitles هذا يؤذيني عندما تتحدث به الطريقة، أفهمت هذا؟
    I beni incitmek istemedim biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم أنك لم يكن يعني أبدا أن يؤذيني.
    Böyle sahtekarca davranman içimi acıtıyor ve beni tetikliyor. Open Subtitles إنَّه يؤذيني من الداخل و يشغلُ بالي عندما تكون تافهاً غيرَ صادقاً
    Yardımın için sağol, Joe. Beni gerçekten incitti. Open Subtitles أنت تعرف، لقد كان حقا يمكن أن يؤذيني.
    Beni incitecek şeyler söylememiş olmayı dilediğini söyledi ama hala bunu kastediyordu. Open Subtitles و قال إنهُ تمنى انهُ لم يؤذيني ولكن هو لايزال يعنيها
    Drill'in annemi incittiği gibi, beni de incitmesine izin vermeyeceğine söz ver. Open Subtitles ...فلتعدني بأنك لن تسمح لدريل بأن يؤذيني كما قام بإيذاء أمي
    Belki biraz temizlenip bir şeyler içerim, bunun bir zararı olmaz. Open Subtitles سوف أنظف نفسي وأخذ كاسا هذا لن يؤذيني أيضا
    - Eğer ben... eğer sadece sudan uzak durabilirsem, beni incitemez. Open Subtitles إذا إستطعت أن أبقى فوق الماء لن يؤذيني
    "Sorgulaman beni incitiyor? Çünkü sen... " "Benim için tek kızsın?" Open Subtitles و يؤذيني أن أراك تشككين بذلك- لأنك الفتاة الوحيدة المناسبة لي-
    Beni dışarı atmak için yakaladı ve beni incitiyordu. Open Subtitles لقد سحبني وأراد أن يرميني خارجاً وقد كان يؤذيني

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد