Boğazında bir acı olduğunu söylemişti ama ben ağrıdığını çıkaramadım. | Open Subtitles | أعني، لأنه قال يؤلمه و كان يجب أن أستنتج أنه ملتهب |
- Ve omzunun neden ağrıdığını öğrenmem gerekiyor. | Open Subtitles | وعلي أن أعرف لماذا يؤلمه كتفه. -أستطيع الذهاب؟ |
Sırtı ağrıyor ama buna iyi dayanıyor. | Open Subtitles | ظهره يؤلمه . لكنه على ما يرام . |
- Göğsü ağrıyor. - Tamam. | Open Subtitles | صدره يؤلمه - حسنًا - |
Belki de bacağındaki delik ağrıdığı için egzersiz yapmayı bıraktı. | Open Subtitles | ربما توقف عن التدريب لأن الفجوة الضخمة في رجله يؤلمه فعلاً |
Şöyle yaptığında dirseği acıyormuş... | Open Subtitles | يقول بان مرفقه يؤلمه عندما يفعل |
İyi ya da kötü olan kişinin parayla ne yaptığı, kimin canını yaktığı. | Open Subtitles | , إنه ما يفعله الشخص بالمال . الشخص الذي يؤلمه |
Yere düştü, başının ağrıdığını söyledi. | Open Subtitles | لقد سقط أرضا، . وقال بأن رأسه يؤلمه |
Boğazının ağrıdığını söylüyor. | Open Subtitles | يدّعي أن حلقة يؤلمه |
Göğsünün ağrıdığını söyledi. | Open Subtitles | وقال أنّ صدره يؤلمه |
- Webber'ın omzu ağrıyor. | Open Subtitles | كتف (ويبر) يؤلمه. |
Belki de bacağındaki delik ağrıdığı için egzersiz yapmayı bıraktı. | Open Subtitles | ربما توقف عن التدريب لأن الفجوة الضخمة في رجله يؤلمه فعلاً |
- Hala acıyormuş. | Open Subtitles | ..أجل، قليلًا - لا زال يؤلمه - |
Muhtemelen yarış boyunca canını yaktı. | Open Subtitles | من المؤكد إنه كان يؤلمه طوال المسار |