ويكيبيديا

    "يؤمنوا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • inanmak
        
    • inanacak
        
    • inanmalılar
        
    • inanmıyorlar
        
    • inanmayanlar
        
    • inanabileceği
        
    • inanmadıkları
        
    • inanmaları
        
    Ölüm çok korkutucudur. Ölüme karşı koyabilecek birinin olduğuna inanmak istiyorlar. Open Subtitles وهم فقط يريدون أن يؤمنوا أن هناك شخص ما يمكنه تحديه
    Ve daha çok inanmak için... her nesnenin bir görüntüsünü yarattılar. Open Subtitles ولكي يؤمنوا أكثر فقد كونوا صورة بأذهانهم عن كل شئ
    Herkes aşka inanmak ister. Aşk satıyor. Open Subtitles جميع الناس يريدون أن يؤمنوا بالحب إنه مهم في التسويق
    Biz taşralı Güneyliler demokrasiye inanacak kadar enayiyiz. Open Subtitles مزارعوا القطن القدماء لازالوا أغبياء كي يؤمنوا بالديموقراطية
    Gözlerine baktıklarında sana inanmalılar. Open Subtitles عندما ينظروا في عينيك.. يجب أن يؤمنوا..
    Müziğime inanmıyorlar. Open Subtitles إنهم لم يؤمنوا بموسيقاي
    Bu gece, bu adamlar altara öyle bir çekilmiştiler ki, kışın soğuğunda bir ateşti onlar için inanmayanlar bile ısınmak için oradaydı. Open Subtitles الليلة هؤلاء الرجال انجذبوا للمذبح كما تكون النيران فى منتصف الشتاء حتى هؤلاء الذين لم يؤمنوا جاءوا ليدفئوا أنفسهم
    Yeni ismi olan yeni bir şirketiz. Müşterilerimizin inanabileceği bir şirket. Open Subtitles أحنا دلوقتى شركة جديدة بأسم جديد شركة عملائنا ممكن يؤمنوا بيها
    - Birkaçı. Çoğunu savaş yetim bıraktı. Ya da inanmadıkları savaştan kaçtılar. Open Subtitles البعض صاروا أيتام من الحرب، أو هربوا من شيء لم يؤمنوا به
    Kim olduklarına aldırmadan, zaferin mümkün olduğuna inanmak isterler. Open Subtitles لا يهم من هم أرادوا أن يؤمنوا أن النصر ممكن
    Tanrı'nın dünyayı yedi günde yarattığına inanmak istediler insanın, maymundan geldiğine değil. Open Subtitles يريدون أنْ يؤمنوا بأنّ الله خلق العالم في سـبعة أيام، ولم يتطور الإنسان من القرود.
    Keçi'nin gerçek olduğuna ve bütün bunları hoş görmeyeceğine inanmak. Open Subtitles كي يؤمنوا أن الماعز حقيقي، ولنيتساهلفي هذا..
    İnsanlar gerçekleri istemiyor, inanmak istiyorlar. Open Subtitles الناس لا يريدون الحقائق يريدون أن يؤمنوا
    Galiba ikimiz de, insanların inanmak istedikleri şeylere inanmak istediklerinde hem fikiriz Gizli Dosyalar'ın sloganına gönderme yaparsak. Open Subtitles يريدون أن يؤمنوا و سأقتبس من The X-Files
    Ve bu trajedinin geçici olduğuna inanmak istiyorlar. Open Subtitles يريدون أن يؤمنوا أن الحزنمؤقتٌفقط.
    Oradaki insanların inanacak bir şeye ihtiyacı var. Open Subtitles أولئك الناس بحاجة لشيء يؤمنوا به.
    Hepsi inanacak bir şey bulmaya aç. Open Subtitles إنهم جوعى أيضاً لشيء يؤمنوا به.
    Gözlerine baktıklarında sana inanmalılar. Open Subtitles عندما ينظروا في عينيك.. يجب أن يؤمنوا..
    İnsanlar bir şeye inanmalılar. Open Subtitles على الناس أن يؤمنوا بشئ
    Onlar artık bize inanmıyorlar. Open Subtitles لم يعودوا يؤمنوا بوجودي
    Onlar artık bize inanmıyorlar. Open Subtitles لم يعودوا يؤمنوا بوجودي
    Bu adamlar, kendilerine inanmayanlar insanlar için hayatlarını verdiler. Open Subtitles - هؤلاء الرجال، الذين قدموا حياتهم لأناس لم يؤمنوا بهم
    Dünyanın inanabileceği bir kahraman ihtiyacı var. Open Subtitles العالم بحاجة لبطل يستَطيعون أن يؤمنوا به
    Peki inanmadıkları bişeye nasıl dikkatlerini çekersin... Open Subtitles فكيف ستروضهم بأدب تقليدي لو لم يؤمنوا
    Yaptığı şeye inanmaları için, insanların onun yanında olduğunu hissetmeleri gerektiğini düşünüyordu. Open Subtitles عرف أن الناس يجب أن تشعر أنه معهم لكي يؤمنوا بما يفعل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد