O zaman başka hikaye anlatma, Brooke. | Open Subtitles | ؟ حسنا لا تخبريني قصة أخرى يابروك |
Chase zeki, yeniden doğma bakire Brooke'dan hoşlanıyor... aptal, sürtük ve "ben matematik sınavında kopya çektim" diyenden değil. | Open Subtitles | تشيز رجل ذكي, أنه ولد كرجل طاهر من جديد, أنه ليس فاسق غبي, "لقد سرقتي أسئلة الأمتحان" يابروك. |
O kaseti hiç izlemedim, Brooke. | Open Subtitles | أنا أبدا لم أشاهد الشريط يابروك |
Senin geçmişini genel anlamda kabullenmeyi başarmıştım, Brooke. | Open Subtitles | لقد تقبلت أشياء كثيرهـ من ماضيك يابروك |
Annemin ölümüyle alay ettin, Brooke. Gerçekten de incitti. | Open Subtitles | أنت جعلتي من أمي أضحوكة لك يابروك |
- Günün birinde dünyayı değiştireceksin, Brooke Davis. | Open Subtitles | ستغيرين الحياة في يوماً ما يابروك دايفس |
Kalbine beni kazı, ve gidip her şeyi gör, Brooke. | Open Subtitles | ضعيني بقلبك وأذهبي لرؤية كل شيء يابروك |
Kendinle gurur duymalısın, Brooke. | Open Subtitles | يجب أن تفخري بنفسك يابروك |
Mantar yok Brooke, tamam mı? | Open Subtitles | من غير الفطر يابروك ، حسنا لا ... |
Harika. Bu gerçekten harika, Brooke. | Open Subtitles | هذا جيد انه حقا جيد يابروك |
İnsanları kurtarıyorsun, Brooke Davis. | Open Subtitles | أنت تحمين الناس يابروك دايفس |
Ben de seni seviyorum, Brooke Davis. | Open Subtitles | وأحبك أيضاً يابروك دايفس, |
Yapma Brooke. | Open Subtitles | بربك يابروك. |