Ethan, al sana kardeşinin kanına sayabileceğin bir tane daha. | Open Subtitles | حسنا يا إيثان يمكنك أن تحسبه عوضا عن أخيك |
Sana yardım ediyordum Ethan. Hep aradım durdum. | Open Subtitles | لقد كنت أساعدك يا إيثان كنت أبحث طول الوقت |
Ben para istemiyorum Ethan. Para olmaz Marty. | Open Subtitles | لا أريد أمولا يا إيثان لا أموال يا مارتي |
Jeneratörler durmadan önce Ethan'a ulaşamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أعرف يا إيثان لا أستطيع بينما المحول يعمل |
Kolumu bırak Ethan! Bunu sana zarar vermek için yapmıyorum. | Open Subtitles | دعك من ذراعي يا إيثان لم أفعل هذا لإيذائك |
Senin partide olman gerekiyor Ethan bu kasabanın çocuklarıyla, gerçek arkadaşlarınla birlikte dans etmen gerek. | Open Subtitles | يجب أن تكون في الحفلة يا إيثان ترقص مع أصدقائك الحقيقين الذين ينتمون لهذا المكان |
- Yok artık Ethan, git Bernadette ile uğraş. | Open Subtitles | – بحق يسوع المسيح أذهب يا إيثان ألا تنزعج من برناديت. |
Amerika'ya dönüp uyuşturucuyla mücadele edenlere sordum. "Ethan, tüm talebi yok edemezsin. | TED | ولذلك عدت إلى موطني وتحدثت مع الأشخاص المشاركين بمحاولات مكافحة المخدرات هناك فقالوا لي: هل تعلم يا إيثان إنك لا تستطيع أن توقف الطلب |
Jorgensen'in evi daha yakın Ethan. | Open Subtitles | بيت يورجنسون هو الاقرب يا إيثان |
Buraya nikah kıymaya geldim Ethan. | Open Subtitles | لقد أتيت هنا من أجل الزفاف يا إيثان |
Bu kadar yeter Ethan. Onu yatıralım. | Open Subtitles | هذا يكفي يا إيثان فالنضعه في الفراش |
Bilmiyorum Ethan. Neden sen söylemiyorsun? | Open Subtitles | لا أدري , يا إيثان لم لا تخبرني؟ |
Ethan, bak, kızını geri getirmek için yapabilceğimiz herşeyi yapacağız, | Open Subtitles | اسمع يا إيثان سنقوم بكل ما بوسعنا لاستعادت فتاتك -حسناً؟ -وكيف ذاك؟ |
Ethan! Bu ne böyle? Kafama bir şey mi yerleştirdiler? | Open Subtitles | يا (إيثان) ما الأمر ما الذي يوجد في رأسي ؟ |
Sen savaştın Ethan, cesur bir şekilde savaştın! Kesinlikle, doktor! | Open Subtitles | (لقد كافحت ببسالة يا (إيثان - تمامًا أيُّها الطبيب - |
Sen savaştın Ethan, cesur bir şekilde savaştın! Kesinlikle, doktor! | Open Subtitles | (لقد كافحت ببسالة يا (إيثان - تمامًا أيُّها الطبيب - |
Sende hala umut var Ethan. | Open Subtitles | إذًا ما زال هناك أمل فيك يا إيثان |
- Telefonlar güvenli değil Ethan. - Evet ama söz konusu kızım. | Open Subtitles | "الهواتف الخليويّة ليست آمنةً الآن يا "إيثان نعم، ولكن هذه ابنتي- |
Yaptığın çok olağan dışı değildi ama çok utanç vericiydi Ethan. | Open Subtitles | لو لم يكن ذلك غريباً للغاية- "لكان مُحرجاً يا "إيثان |
Hadi, Ethan. Sen ve ben, küçük bir gezintiye çıkalım. | Open Subtitles | لنذهب يا (إيثان) سنقوم أنت وأنا برحلة صغيرة على الطريق |