Tim... geçen bir iki hafta içerisinde çok sarsıcı olaylar yaşadım. | Open Subtitles | حسناً، يا تيم في الأسابيع القَليلَة الماضية عانيتُ مِن انتاكساتِ مُوجِعَة |
Dinle Tim, eğer parti yapmak istersen, bana haber ver. | Open Subtitles | إسمع يا تيم , إذا أردت الخروج و الإحتفال أعلمني |
Acaba serbest kalmak ister misin diye merak ediyordum, Tim. | Open Subtitles | كنت اتساءل ان كنت فى حاجة الى الراحة يا تيم |
Bu benim için hiç bir anlam ifade etmiyor, Tim. Sadece benden kurtulmak için böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | انت لا تعنيها,يا تيم انت فقط تقول هذا لتتخلص منى |
Zavallı Bay Blaney. Onu derhal oradan çıkartmalısın, Tim. | Open Subtitles | يا للمسكين مستر بلانى عليك أن تخرجه من السجن يا تيم .. |
Seni beklemek, Tim, her zaman bir zevk. | Open Subtitles | بالنسبه لك يا تيم فإن إنتظارك دائما مبعث سرور ومتعه |
Çalışmam lazım Tim. Elimden başka bir şey gelmiyor. | Open Subtitles | لدي عمَل يا تيم ليسَ لدي أيُ شيءٍ آخَر الآن |
Hayır, polis değil Tim, koruma. | Open Subtitles | لا، لا، ليسَ شُرطي حِراسَة يا تيم. إنهُ مِنَ الحَرَس |
Eğer istediğin buysa Tim, seni durdurmayacağım. | Open Subtitles | إن كان هذا ما تريد فعله يا تيم لَنْ أكُونَ من يوقفك |
Aracın ne kadar da emniyetli görünüyor, Tim. | Open Subtitles | هذه سيارة رائعة و آمنة تلك التي اشتريتها يا تيم |
Evet, görünüşüne bakılacak olursa bana çok iyi bir tek malt İskoç viskisi gibi göründü, Tim. | Open Subtitles | حسنا , من شكله شراب ويسكي ممتاز جدا , يا تيم |
- Hadi, Tim. - Hadi, dostum. Yanımıza gel, dostum. | Open Subtitles | ـ اصعد يا تيم ـ هيا يارجل , اعزف عليها |
Ağzını oynatmadığın sürece seni anlayamam, Tim. | Open Subtitles | لا أستطيع فهمك عندما لا تحرك فمك يا تيم أنت لا تتكلم |
Kahretsin Tim, biraz cesur ol. Neden olamıyorsun? | Open Subtitles | أعني تبا يا تيم إكبر بمكانتك، لماذا لا تفعل ؟ |
- Sadece sesini alçalt. - Hayır, Tim, ne tür bir suç işliyorsun? | Open Subtitles | ـ أبقِ صوتك منخفضاً ـ لا لا يا تيم ، الذي تفعله هو جريمة |
Macy, Tim. Bana Macy demeni söylemiştim. | Open Subtitles | إسمي ماسي يا تيم أخبرتك مسبقا أن تنادني ماسي |
Hey, Bill. Öldü! Tim, o öldü! | Open Subtitles | لقد ذهب يا تيم لقد ذهب أه يا إلاهي لا يمكنني تصديق ذلك |
Diyorum ki, senin oraya gidip bu sunumu yapman lazım, Tim. | Open Subtitles | أنا أقول أنه عليك أن تذهب هنالك و تقوم بأداء العرض التقديمي يا تيم |
Dinle Tim, bizi junior süitine almalarının sebebi tüm otelin dolmuş olması. | Open Subtitles | حسنا إسمع يا تيم , السبب وراء حصولنا على جناح المبتدئين هو أن الفندق محجوز بالكامل |
Şimdi Tim, sana Horizons için bir kaç ekstra içki kuponu vermeme izin ver. | Open Subtitles | الأن يا تيم دعني أعطيك القليل من كوبونات الشرب المجانية لمطعم الهورايزون |