Onu önce sen görmüş olabilirsin Sam, ama ilk ben konuştum. | Open Subtitles | ربما يكون انت رأيتها اولا يا سام, ولكنى من تكلم اولا |
Sen mi? Haksızlık ediyorsun, Sam. Grafton her hareketimi izliyor. | Open Subtitles | هذا ليس إنصافاً يا سام جرافتون يراقب كل خطوة أخطوها |
Rica ederim, Sam. Bir şeye ihtiyacınız olursa haberim olsun, tamam mı? | Open Subtitles | على الرحب والسعة يا سام أعلميني اذا احتجتم لأي شيء حسناً ؟ |
Hangisi daha önemli, Sam, kliniğin iyiliği mi, hastanın iyiliği mi? | Open Subtitles | ايش السؤال المهم يا سام ايش الاحسن للعيادة؟ ولا الاحسن للمريض؟ |
Birçok hayranı bugün buraya senin yanıldığını umarak gelmiş Sam. | Open Subtitles | يأمل الكثير من الجمهور هنا أن تكون مخطئاً يا سام. |
Yine de suçlu olarak öldü, Sam. Senin olacağın gibi. | Open Subtitles | مازال لقد مات مجرما يا سام تماما كما سيحدث لك |
Merhaba Sam. Götürülmeden önce cesedi görmek isteyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | اهلا يا سام, اعتقدت انك تريد رؤية الجثة قبل نقلها |
"Kocamı öldürdün Sam. Bana iyi davran!" | Open Subtitles | لقد قتلت زوجى يا سام, كن لطيفا معى يا سام, |
Bunu senin de duymanı neden istediğimi görüyorsun, Sam. | Open Subtitles | الآن يمكنك أن ترى لماذا أردتك أن تسمع ذلك يا سام |
Özür dilerim, Sam. Dükkânda işim iki dakikada biter sanmıştım. | Open Subtitles | أنا أسفة يا سام ظننت أنى سأمكث بالمتجر لبرهة |
Sam! Cüzdanı, kimliği ya da bunlara benzer birşey var mıydı? | Open Subtitles | يا سام ، هل كان لديه أي محفظة أو أي شيء تعريفي ؟ |
- Havuz saat 01:00'de kapandı şef. - "Kontrol et" dedim, Sam! | Open Subtitles | ـ صالة البلياردو أقفلت عند الساعة الواحدة ـ تحقق منها يا سام كما أقول لك |
Bak Sam bende onları senden fazla sevmiyorum. | Open Subtitles | أنظر يا سام, أنا لا أحبهم أكثر من حبك لهم. |
Seninle konuşmalıyım, Sam, çünkü başka bir olay var. | Open Subtitles | يجب أن أتحدث إليك يا سام لأن لدى حلقه مسلسله أخرى |
Sam, artık büyüme ve sorumluluk alma zamanın geldi. | Open Subtitles | يجب أن تنضج الآن يا سام و تتحمل المسؤولية |
Üzgünüm Sam, işler son konuştuğumuz günden çok daha karmaşık bir hâle geldi. | Open Subtitles | آسف يا سام.. لقد تعقد الأمر كثيرا منذ حديثنا الأخير |
Anlıyorum Sam. Nasıl hissettiğini kesinlikle biliyorum. | Open Subtitles | أنا افهم يا سام أنا أعرف تماما ما تشعر به |
Sana odanı süslemen için bir şey getirdim Sam. | Open Subtitles | جلبت لك حاجة لتَأَنُّق غرفتِكَ بها، يا سام |
- Aşağı inme Sam. - Hayır, bir şey yok. | Open Subtitles | ـ لا تنزل إلى الأسفل ، يا سام ـ لا ، لا تقلقي |
Herkesin sana neden güldüğünü biliyor musun, Sam? | Open Subtitles | أتريد أن تعرف لماذا يضحك عليك الجميع يا سام |