Savcılık, delil sunumunu tamamlamak için bir gün izin talep ediyor, sayın yargıç. | Open Subtitles | قبل أن تتخذ القرار بإستكفاء الشهود نود إمداد القضية ليلة آخرى يا سيادتك |
erteleyeceğiz sayın yargıç bu amaçla mı? | Open Subtitles | قبل أن تتخذ القرار بإستكفاء الشهود نود إمداد القضية ليلة آخرى يا سيادتك لأي هدف؟ |
başka sorum yok sayın yargıç gözden geçiriyorum sayın yargıç | Open Subtitles | ليس لدي مزيداً من الأسئلة يا سيادتك إعادة توجيه يا سيادتك |
Hayır, Sayın Hâkim. Bir saat sonra şirket içi toplantım var. | Open Subtitles | لا ، يا سيادتك لدينا اجتماع للموظفين في خلال ساعة |
Ayrıca bana inanmıyorsanız da umurumda değil Sayın Hâkim. | Open Subtitles | وأنا لا يهمني إذا كنت لا تصدقني ، يا سيادتك إنه حقي |
Hayır. Sayın Hâkim, olmaz! Böyle bir şey yapamazsınız. | Open Subtitles | لا يا سيادتك ، لا أستطيع أنت لا يمكنك القيام بذلك |
sanırım kim olabileceğini biliyorum başka sorum yok sayın yargıç | Open Subtitles | وأعتقد أنّي أعرف من هذا الرجل ليس لدي مزيداً من الأسئلة يا سيادتك |
sayın yargıç, olay yeri fotoğraflarına erişme iznimizin olması oldukça işimize yarardı. | Open Subtitles | نقترحُ أيضاً يا سيادتك أنهُ لفخر أن نحصل على التصريح لصور مسرح الجريمة |
Bu köleler, sayın yargıç, İspanya'nın malıdır. | Open Subtitles | -شكراً هؤلاء العبيد يا سيادتك تعود ملكيتهم لإسبانيا |
Teşekkürler sayın yargıç. Sizinle iş yapmak güzeldi. | Open Subtitles | شكراً لك يا سيادتك من الجميل العمل معك |
Tanığımızı çağırıyoruz, sayın yargıç. Savcılık, Regina Campo'yu çağırıyor. | Open Subtitles | الشاهدة الأخيرة يا سيادتك نطلب حضور "ريجينا كامبو" |
Hayır, Savcılığın başka sorusu yok, sayın yargıç. | Open Subtitles | كلاّ , الولاية تكتفي يا سيادتك |
Teşekkürler, Bayan Windsor. Başka sorum yok, sayın yargıç. | Open Subtitles | شكراً لكِ يا سيدة "ويندزو" ليس لدي أسئلة آخرى يا سيادتك |
Savcılık Dwayne Jeffrey Corliss'i çağırıyor, sayın yargıç. | Open Subtitles | الولاية تطلب "دوين جيفري كورليس" كشاهد يا سيادتك |
Teşekkür ederim sayın yargıç ama sorumu düzelteceğim. | Open Subtitles | شكراً لك يا سيادتك ولكني سأعيد الصياغة |
Peki, galiba bu noktada itiraz edeceğim, Sayın Hâkim. | Open Subtitles | حسنا ، أعتقد أني سأعترض عند هذه النقطة يا سيادتك |
İtiraz ediyorum, Sayın Hâkim. | Open Subtitles | اعتراض ، يا سيادتك هذه حظيرة طائرات كبيرة |
- Sayın Hâkim, eğer tanığımı, sorunuzu cevaplamaya zorlarsanız ben de hatalı yargılama başvurusunda bulunurum. | Open Subtitles | يا سيادتك ، إذا أنت أجبرت شاهدتى على إجابة هذا السؤال أنا أتجه لبطلان الدعوى فورا |
- Sayın Hâkim Bay Simmons aşırı derece alkollüymüş. | Open Subtitles | بالليل في الإستجواب يا سيادتك السيد سيمونز كان ثمل للغاية |
Sayın Hâkim, bu beklenmedik kararlar karşısında, uzatma talep etmek zorundayım. | Open Subtitles | يا سيادتك ، في ضوء هذه الأحكام الغير متوقعة لا بد لي من طلب الإستمرار |
Sayın Hâkim, polisin aracı aramaya yetkisi yoktu. | Open Subtitles | يا سيادتك ، الشرطة لم يكن لديها مبرر لتفتيش السيارة |