"يبحث عنك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• seni arıyor
• seni arıyordu
• seni arayan
• sizi arıyor
• sizi arıyordu
• senin peşinde
• seni aramaya
• seni aramıyor
• seni aradı
• seni soruyor
• seni aradığını
• seni arayıp duruyor
• seni arıyordur

O konuşmadan bu yana şef seni arıyor.
اتصل الرئيس من واشنطن في الخامسة صباحاً و هو يبحث عنك من ذلك الوقت

- Bay Douglas seni arıyor. - Bay Douglas beni neden arıyor?
مستر دوجلاس يبحث عنك لماذا مستر دوجلاس يبحث عنى

Orası kilometrelerce uzakta. Şehirdeki her kedi seni arıyor.
إنه يبعد أميالاً كثيرة من هنا والظلام حالك وكل هرّ في المدينة يبحث عنك

Biliyor musun, Pepe seni arıyordu ve senin için küçük bir şey bıraktı.
هل تعلم؟ بيب كان يبحث عنك منذ فترة وترك شيئاً صغيراً لك

Geçen gün buralarda seni arayan bir moruk vardı.
كان هنالك هنا رجلٌ غريب في اليوم الآخر يبحث عنك

Havuz bakıcısı sizi arıyor, Bay Heep. Birazdan geleceğinizi söyledim.
رجل المسبح كان يبحث عنك قلت له أنك ستأتي قريباً

Tatlım öğretmenin her yerde seni arıyor olmalı.
حسناً يا عزيزتي , لابد وأن معلمك يبحث عنك الآن

O kuş seni arıyor. Buradan çıkman gerek.
هذا الطائر يبحث عنك يجب ان تغادري هذا المكان

Yerinde olsam ben de olmazdım.. Herkes seni arıyor.
و إذا كنت مكانك لن أكون هنا أيضاً الجميع يبحث عنك

Bir saat içinde, şehrin tüm polisi evde seni arıyor olacak.
..خلال ساعة , سوف يكون كل شرطي في المدينة في بيتك يبحث عنك

Buraya gelmekle çok büyük risk aldım. Herkes seni arıyor.
أنا خاطرتُ كثيراً بقدومي إلى هنا الكل يبحث عنك.

Çok şükür. Scott, tüm kamp seni arıyor.
ياللمسيح، سكوت، المعسكر بالكامل خرج يبحث عنك

Basayev de seni arıyor.
باسييف كان يبحث عنك بجد كما كنا نفعل نحن

Heryerde seni arıyordu. Bende sen olduğunu söyledim.
سام إنه يبحث عنك في كل مكان من الأفضل أن تقولي له من أنت

Yani öyle söyledi. Ayrıca, çıkmadan önce de seni arıyordu.
هذا ما قاله في الواقع لقد كان يبحث عنك قبل أن يغادر

Hayatım, kardeşin az önce seni arıyordu.
يا عزيزى ان اخاك كان يبحث عنك منذ لحظة مضت

seni arayan birini arıyormuşsun demek ki çünkü ben de bunu yapıyordum.
عليك البحث عن شخص يبحث عنك لان ذلك ما كنت أفعله

Kusura bakmayın. sizi arıyor. Bilmeniz gerektiğini düşündüm.
اسف على هذا ، ولكنه يبحث عنك اعتقد انه كان يتوجب عليكي ان تعملى هذا

Süitiniz henüz hazır değil ama sanırım birisi sizi arıyordu.
جناحك لم يجهز بعد لكن أحدهم كان يبحث عنك

Düşman özellikle senin peşinde değildir. Çünkü sen bay Howard Graham'sin.
لو لم يكن العدو يبحث عنك بالأخص لأنك السيد جراهام

Adamım, işte bu yüzden sana bugün buraya seni aramaya bir adamın geldiğini söylemeyeceğim.
لهذا السبب لن اخبرك بان رجل جاء الي هنا وكان يبحث عنك اليوم

Güven bana, kimse seni aramıyor. Kimsenin senden haberi yok.
ثق بي، لا أحد يبحث عنك ولا أحد يعرف بأمرك

Daddyof2 seni aradı, baya sert olduğunu söyledi.
" دادي اف 2 " يبحث عنك يقول أن هناك شيئأَ متصلباَ

Birisi seni soruyor.
أحدهم يبحث عنك.

Ronald sana Parvati'nin Dean'e, Dean'in Seamus'a, Seaumus'un da Ronald'a dediğine göre Hagrid'in seni aradığını söylememi istedi.
... رون أراد منى أن أخبرك ... أن بيرسى أخبره ... أن بارفاتى أخبرت فين بأن هاجريد يبحث عنك

Oyun mu oynuyorum sanıyorsun? Georgia, neredeydin? Adamian seni arayıp duruyor.
أين كنت يا (جورجيا) لقد كان السيد (داميان) يبحث عنك ؟

Polis seni arıyordur!
البوليس يبحث عنك