Bir teşhis koyma konusunda ilerleme kaydetmiş gibi görünüyor ama sonra el yazısı bozulmaya başlıyor ve yazdıkları da tekerlemeye dönüşüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه كان قد أحدث تقدمًا في التشخيص، ولكن بعدها تدهورت كتابته الخطية.. من ثم أصبحت أغنية للأطفال. |
Benzer yaraları olan üç denizci varmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | حسنا,يبدو أنه كان هناك ثلاثه جنود أخرون قد عانوا اصابات مماثله |
Masanın bu tarafından seni suçlayabilecek iki kişi var gibi görünüyor birisi Tom Marwood tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | من وجهة نظري, يبدو أنه كان هنالك شخصان يمكنهم إدانتك. أحدهم ميت الآن, |
Anlaşılan bir intihar vakası. | Open Subtitles | بعد مغادرتك بوقت قصير يبدو أنه كان انتحاراً |
Anlaşılan önce şu öğrenciyi yakalamalıydık. | Open Subtitles | يبدو أنه كان من الواجب أن نقبض على ذلك الطالب من البداية |
Donmuş bezelye ye saldıracakmış gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو أنه كان يطارد حبات البازيلاء المجمدة هذه |
Şehirden de kaçmak üzereymiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا يريد أي أدلة عليه يبدو أنه كان سيغادر المدينة |
Kaza sırasında uyumuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه كان نائما خلال الحادث |
Tekne, üstünden Andrew Kasırgası geçmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | "هذا القارب يبدو أنه كان في جولة أثناء الأعصار "أندرو |
Yıllar içinde güçlendirilmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه كان حصناً على مرّ السنين |
Kendi divanını yok etmiş gibi görünüyor efendim. | Open Subtitles | يبدو أنه كان يريد تدمير الكهف، سيدي |
Önceden de bizim problemimizmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه كان أحد مشاكلنا من قبل.. ؟ |
Uzlaşma yolu varmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه كان هناك متّسع للتفاوض |
- Hoştu. - Seni anlıyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | كان الأمر جميلاً - يبدو أنه كان يتفهّمكِ - |
Sonra itiraf etti. Ailesini koruyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | و بعد ذلك اعترف بفعلته - يبدو أنه كان يحاول حماية عائلته - |
Anlaşılan buradan kurtulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | و كما يبدو أنه كان يبعد نفسه عنه. وجدت كل تلك الأشياء في القمامة. |
Hiç yok ama Anlaşılan Japon anime yastıklarına ilgisi varmış. | Open Subtitles | ليس لديه. لكن، على ما يبدو أنه كان معجب بالوسادات التى عليها رسوم كرتونية يابانية. |
Anlaşılan o ki, yanında en az bir tane ambalajlı prezervatif varmış. | Open Subtitles | يبدو أنه كان يحمل على الأقل وسيلة حماية واحدة معه |
Anlaşılan onu seviyormuşsunuz. Onda bir şey bulmuşsunuz. | Open Subtitles | يبدو أنه كان عزيزاً جداً عليكما ربما وجدتما شيئاً مميزاً فيه |
Evet! Anlaşılan çok âşık olduğu bir kadınla yasak ilişki içindeymiş. | Open Subtitles | أجل، يبدو أنه كان على علاقة غرامية مع إمرأة التي هو واقع في حبّها كثيرًا... |
Şimdiye kadar yapılmış en rezalet konuşma gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو أنه كان أكثر خطاب محرج على الإطلاق |