Bu mermi karıncaları "Paraponera clavata" lar endişe verici belirtiler gösteriyor. | Open Subtitles | نملِ الرصاصةِ هذا يبدي بَعْض أعراضِ القلق |
Pek değil. Her nokta belirti gösteren kişilerin evini gösteriyor. | Open Subtitles | ليس الكثير، كلّ نقطة تمثّل بيت شخص يبدي علامات انسحاب المُخدَّر. |
Yıllardır bana ilgi gösteren ilk adam ve deli yılışık bir cüce. | Open Subtitles | أول رجل يبدي اهتماما بي منذ سنوات. ليتضح بأنني مطاردة من قزم مجنون. |
Bir konuya ilgi gösteren tek kişiysen dünya çapında uzman olursun. | Open Subtitles | يسهل أن تكون الخبير إن كنت الوحيد بالعالم الذي يبدي ثمّة إهتمام. |
Ben de diğer insanlarla gittim, ama bana pek ilgi göstermedi. | Open Subtitles | لذا ذهبت مع بضعو اشخاص وهو لم يبدي اي اهتمام لي |
Bildiğiniz gibi, doktorlar kocanızın hayatını kurtarmak için her şeyi yaptılar, ama eşiniz beyin etkinliği göstermiyor. | Open Subtitles | كما تعرفين الأطباء عملوا كلّ شيء يستطيعونه لإنقاذ حياة زوجك لكنّه لم يبدي نشاطا في الدماغ |
Bence bu onun kendi kanıyla yok edilebileceğini gösteriyor. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا يبدي لنا المفتاح، الوسيلة الوحيدة لتدميرها |
Son birkaç ayda Yuri özellikle ilgi gösteriyor muydu ona? | Open Subtitles | هل كان يحاول ان يبدي اي محاولة اهتمام خاص بها ؟ بالاشهر المنصرمة الماضية |
Hiç kimse, bir diğerinin problemleri hakkında en ufak bir hassasiyet gösteriyor mu? | Open Subtitles | هل يبدي أحد ما أدنى شعور... حيال مشاكل زميله الفرد؟ ... |
Ama o teklif bile bir aile kurmak istediğimi gösteriyor. | Open Subtitles | ولكن رغم ذلك، هذا يبدي حنين للعائلة -حسناً، هذا لن ينتهي |
Bu da gerçekte benimle ilgilenmediğini açık olarak gösteriyor. | Open Subtitles | الأمر الذي يبدي شعوراً لأنّ ليس لديكَ أيّ قلق حقيقي عليّ -أصبتُ برصاصة عوضاً عنكِ ! |
Çaylak girişkenlik gösteriyor. | Open Subtitles | المبتديء يبدي روح المبادرة) . |
Saygı gösteren bir düşman. | Open Subtitles | عدوٌّ يبدي احترامه لعدوه |
Sana dün gösterdiği şevkati bize hayatımız boyunca göstermedi. | Open Subtitles | لقد أبدى حنانًا البارحة أكثر مما شهدناه يبدي قطّ. |
O canavar bu kadınlara merhamet göstermedi | Open Subtitles | هذا الوحش لم يبدي رحمه لهؤلاء النساء |
Ve siz babamın bir katil olması gerektiğine karar verdiniz size, en azından, nezaketten başka bir şey göstermedi. | Open Subtitles | ...ولهذا قررتِ أنه لابد أن يكون والدي قاتلاً في حين أنه, وتجاهكِ بالذات.. لم يبدي شيئاً غير اللطف؟ |
Zaman çizgisi hiç zaman sapması göstermiyor. Pilgrim'in yerini saptamakta zorlanıyorum. | Open Subtitles | الخط الزمني لا يبدي أية انحرافات زمنية، أبدو عاجزة عن تتبع المهاجرة |
Ona fazla saygı göstermiyor. | Open Subtitles | إنه لا يبدي له احتراما شديداً |