ويكيبيديا

    "يبدُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • görünmüyor
        
    • görünmüyordu
        
    • benzemiyordu
        
    • gelmedi
        
    • benzemiyor
        
    • Kulağa
        
    • görünmedi
        
    • görünmemişti
        
    • gelmiyor
        
    Bu bölgeye bulaşmış fakat burası başlangıç noktası gibi görünmüyor. Open Subtitles حسناً، تبدو المنطقة مُلوّثة، لكن لا يبدُ أنّها منبع الإشعاع.
    Bennett sana istediğini verecek gibi görünmüyor. Open Subtitles لم يبدُ لي وأن بينيت كان مستعداً لأن يعطيك ما أردتِ
    - İyi bir şey. Mutlu bir yerdeymişsin gibi görünmüyordu. Open Subtitles ذلك شيء جيّد، فلمْ يبدُ أنّك كنت في مكان سعيد.
    Evet, taksiye bindim ama şoför ehliyetteki fotoğrafa hiç mi hiç benzemiyordu ben de atlayıp kaçtım. Open Subtitles نعم, لقد كنت في تاكسي لكن السائق لم يبدُ على الإطلاق كما في صورة رخصته لذا قفزت خارجاً و هربت
    Söyleyecektim ama hastalandın ve çok da iyi bir zamanmış gibi gelmedi. Open Subtitles كنتُ سأخبركَ ولكنّك مرضت ولم يبدُ الوقتُ مناسباً
    Yani adamın geçirdiği şey kalp krizine benzemiyor muydu? Open Subtitles إذاً، مهما كان ما أصابه لم يبدُ وكأنه ذبحة قلبية
    Bunun en iyi yanı, konser Kulağa hoş gelmiyorsa, bu onların suçu. TED الشيء الجيد في هذا، إذا لم يبدُ الحفل جيدًا، فهو خطؤهم.
    Ama o birisini öldürecek türde birisi gibi hiç görünmedi. Open Subtitles لكنّه لم يبدُ من الأشخاص الذين يقتلون أحداً.
    Bu aslında dikenli ascedian denen, yer altında yaşayan denizanası ve hiçbiri daha önce böyle görünmemişti. TED إنّه قنديل بحرٍ ساكنٌ في الأعماق، يدعى الكيسي المعنق. ولم يبدُ أحدٌ من جنسه بنفس الشكل من قبل.
    Arabanın port bagajı var gibi görünmüyor. Open Subtitles أجل، لكن كيف؟ لا يبدُ وكأنّ هناك رُفّ سقف.
    O yüzden daha kötü bir hal almış gibi görünmüyor. Open Subtitles لذا لا يبدُ أنّك جعلت الأمور أسوأ.
    Çekmiş gibi görünmüyor. Bunlar daha çok New York'u çekmiş bir turistin fotoğrafları. Open Subtitles لا يبدُ وكأنّها إلتقطت صُورة له، مُعظم هذه ليست إلاّ لقطات سياحيّة لـ(نيويورك).
    Ve çılgın hayatımda ilk kez her şey tamamen darmadağın görünmüyordu. Open Subtitles لأوّل مرّة في حياتي الجنونيّة لم يبدُ كلّ شيء تامّ المثاليّة ولا تامّ الفوضى.
    Ama birisinin eve zorla girdiğini duyduğumuzda, pek de endişeli görünmüyordu. Open Subtitles لكن، حينما سمعنا أحدهم يقتحم المكان، لم يبدُ قلقاً
    Ve çılgın hayatımda ilk kez her şey tamamen darmadağın görünmüyordu. Open Subtitles لأوّل مرّة في حياتي الجنونيّة لم يبدُ كلّ شيء تامّ المثاليّة ولا تامّ الفوضى.
    Geri döndüğümde, oğlum şaşırmışa benzemiyordu, sanki... Open Subtitles عندما عُدت، لم يبدُ .. ابني مندهشاً، كأنّه
    Telefonuna benzemiyordu ve ben de ona güvenmiyorum bu yüzden müdahale etmelerini söyledim. Open Subtitles لم يبدُ كهاتف، ولا أثق بها، لذا أمرتهم بالهجوم.
    - Çay salonundaki adam sana iyilik borcu olan birine benzemiyordu. Open Subtitles الرجل الذي كان في المطعم، لم يبدُ أنّه كان مدينًا لك بصنيع.
    Önemli gelmedi. Kızları onun kaçırmadığı belli. Open Subtitles لم يبدُ الأمر مهمّاً، جليّ أنّها لم تختطف الفتاتين
    Tek umursadığı... çakmağıyla ilgili bir eşek şakasıydı. Bana hiç mantıklı gelmedi. Open Subtitles كل ما إهتم به كانت خدعة تافه بولاعته لم يبدُ منطقياً
    Bir ilişkiye benzemiyor. Open Subtitles لا يبدُ وكأنّها علاقة غراميّة.
    Kulağa hoş geliyor, ama...şaka yapmıyordum. Götüm gerçekten acıdı. Open Subtitles يبدُ هذا رائعاً لكني لم أكن أمزح عندما قلت أن مؤخرتي تؤلمني
    Beni üçüncü kez kandırırsan, ikincisi sayılmaz, çünkü, demek istediğim, ölü gibi görünmedi mi? Open Subtitles حسنا، المرة الثانية لا تُحسب لأنّه... أقصد، اللعنة، ألم يبدُ ميتا؟
    Bana o kadar kötü bir iş görünmemişti, anlıyor musunuz? Open Subtitles لم يبدُ الأمر سيئاً , أتعرفين ؟
    Omuriliğini incitmiş gibi gelmiyor. Open Subtitles لم يبدُ أنّه كانت لكِ علاقة بأي من هذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد