ويكيبيديا

    "يبرز" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ortaya
        
    • vurgu
        
    • çıkıyor
        
    • sarkıyor
        
    • gösteriyor
        
    İkinci zorluk ise Dünya'ya daha yakından baktığın zaman ortaya çıkar. TED يبرز التعقيد الثاني عندما ننظر إلى كوكب الأرض على نحوٍ أعمق
    Amelia'dan bu yana Elphberg siması, bizden birinde arada sırada ortaya çıkmıştı. Open Subtitles و هناك وجه مشابه لعائلة الفبرج يبرز فجأه من ذلك الوقت فصاعدا
    Eski haline vurgu yapıyorum. Kocam yeni öldü, tamam mı? Open Subtitles لا أقصد بأنكِ لا تبدين جميلة الآن الأمر فحسب، هذا المظهر القديم، يبرز أصولكِ
    Şu anda güzel görünmediğinden bahsetmiyorum. Eski haline vurgu yapıyorum. Open Subtitles لا أقصد بأنكِ لا تبدين جميلة الآن الأمر فحسب، هذا المظهر القديم، يبرز أصولكِ
    Bu görkemli kaplan binlerce yıllık saltanatlığının sonuna geliyor olabilir ya da engin, el değmemiş orman ve buraya sığınmış görkemli hayvanlar için bir umut işareti olarak ortaya çıkıyor olabilir. Open Subtitles هذا النمر المهيب لعله يدنو من نهاية سيادته الألفية طويلة العهد أو لعله يبرز كرمز أمل
    Sikin pantolonunun dışına sarkıyor. Open Subtitles حسنا, قضيبك يبرز خارج ملابسكَ الداخلية.
    Tanıkların iddiası Sentetik seks işçisinin Londra genelevindeki adamın ölümünden sorumlu olduğunu gösteriyor. Open Subtitles و يبرز عامل الصناعه الخاصه به المسؤوله عن موت رجل في بيت الدعاره
    Arpacık ve gez ortaya çıkar. Open Subtitles هذا هو المنظار الأمامي,و يبرز المنظار الخلفي
    Ayrıca yeşil olduğundan cevher gibi gözlerini daha da ortaya çıkacaktır. Open Subtitles و اللون الأرجواني المزرق يبرز روعة عينيك اللؤلؤتين
    Kravatınız gözlerinizin rengini ortaya çıkarmış Bay Friedman. Open Subtitles رباط العنق هذا يبرز عينيك حقاً يا سيد فريدمان
    Bazen doğumdan 30 yıl sonra ortaya çıkar. Open Subtitles شيء يبرز بعد 30 عاماً من الولادة لن يكون ذي صلة
    Sadece uygun bir rakip olduğunu hissettiğinde ortaya çıkar. Open Subtitles انه يبرز فقط عندما يشعر ان هناك خصم يستحق
    Ses, son toplantımızın huzursuz geçen son saniyelerine vurgu yapar diye düşündüm. Open Subtitles إعتقد أن صوته قد يبرز القلق بالثواني الأخيره لإجتماعنا الأخير
    Bu prompter uygulamasını ayarladım, sen konuştukça vurgu yapıyor ve aşağıya iniyor. Open Subtitles إذاً، انشأت جهاز التشغيل عن بعد لكي يبرز و ينزل بالقائمة بينما تتحدثين
    insanda ki hayret verici karmaşıklık ortaya çıkıyor. TED فأن التعقيد المذهل للناس يبرز.
    Biliyorsun, mutfaktaki raf ara sıra yerinden çıkıyor. Open Subtitles هذا الرف في المطبخ يبرز للأمام أحياناً
    Biliyorsun mutfaktaki raf arada sırada yerinden çıkıyor. Open Subtitles هذا الرف في المطبخ يبرز للأمام أحياناً
    Sikin pantolonunun dışına sarkıyor. Open Subtitles حسنا, قضيبك يبرز خارج ملابسكَ الداخلية.
    -Şuradan bir şey sarkıyor. -Onu içeri sok. Open Subtitles شيء ما يبرز من هنا - أدخله -
    Daha da ötesi, gümüş sizin gerçek endamınızı gösteriyor. Open Subtitles وعلاوة على ذلك؛ الفضي يبرز مكانتك الحقيقية
    Ki bence bu Heathcliff'in karakterindeki vahşiliği gösteriyor. Open Subtitles مما يجعلني اعتقد ان هذا يبرز العدائية في شخصية هيثكليف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد