Müşterilerin dediği gibi ellerini senden uzak tutamıyor. | Open Subtitles | لا يمكنه ان يبعد يديه عنك هذا ما يقوله الزبائن |
Ben de ona, ellerini çekmezse onları kesip atacağımı söyledim. | Open Subtitles | لذا فقد أخبرته بأنه إذا لم يبعد يديه اللعينتين عني فسأقطعهما |
ellerini üzerimden çekemedi. Ama tavrımı koydum. | Open Subtitles | لم يستطع أن يبعد يديه عني، لكني كنت صارمة.. |
ellerini şu çakma kraliçeden alamıyor. | Open Subtitles | لايمكنهُ أن يبعد يديه عن ملكة المخدرات تلك. |
Zafer ufukta göründüğünde ellerini gidondan bırakıp öylece yana açıp güneşi bedeninde hissederek akışına bıraktı. | Open Subtitles | الذي يبعد يديه عن المقبضين ما إن يقترب النصر ويرفعهما بهذا الشكل |
Sadece ellerini kıçımdan çekemediği için değil, | Open Subtitles | ليس فقط لأنه لا يبعد يديه عنأردافي، |
Callum'un partisinden sonra ellerini üzerimden zar zor çekiyordu. | Open Subtitles | بعد حفلة (كالوم)، بالكاد كان يبعد يديه عني. |
"Marcus Antonius artık ellerini kadının mükemmel, kıvrımlı kalçasından uzak tutamıyordu." | Open Subtitles | "ماركوس أنطونيوس لم يبعد يديه عنها" |