Ben bunu beş seneden uzun süredir yapıyorum ve beni istisnasız her gün etkilemeye devam eden bir şey varsa, o da bütün bu olayın iletişim için ne kadar önemli olduğudur. | TED | أنا أقوم بذلك لأكثر منذ 5 سنوات، و إذا كان هناك شيء لا يبهرني يوميًا. إنها مدهشة بالفعل أن هذا كله من أجل التواصل. |
Beni etkilemeye çalışmayan tek çocuk sensin. | Open Subtitles | لأنك الشخص الوحيد الذي لم يحاول أن يبهرني |
Ne, beni etkilemeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل يفترض أن يبهرني ذلك ؟ |
Dinle, eğer biri kukumun tadına bakacaksa, önce beni etkilemesi gereklidir. | Open Subtitles | اسمع... إن كان أحد سوف يضاجعني فيجب أن يبهرني. |
Peynir mevzuunda, elimizde harika Reblochonlar var. Ama benim asıl içimi gıdıklayan... | Open Subtitles | هناك أنواع كثيرة للجبن، لدينا ماركة ربلكون، لكن ما يبهرني أكثر... |
"İçimi gıdıklayan" mı dedin sen? | Open Subtitles | هل قلت ''يبهرني''؟ |
Beni etkilemeye getirmemişti. | Open Subtitles | لم يأتي بي لهنا كي يبهرني |