Ama insanlar zarar görüyor, artık para benim için bir anlam ifade etmiyor. | Open Subtitles | ولكن الأن الناس يتأذون المال لا يعني شيئاً لي |
Sana yakın olan insanlar zarar görüyor. Bu bir gerçek. | Open Subtitles | الناس الذين يقتربون منك يتأذون,تلك حقيقة |
Kanlı tişört taciz edildiği anlamına gelmez. Çocuklar sürekli yaralanır. | Open Subtitles | القميص الدامي لا يعني اعتداءً الفتية يتأذون دائماً |
Hatalar yapılır, insanlar yaralanır ve sen devam edersin. | Open Subtitles | الأخطاء تحدث الناس يتأذون و نتابع أي أخطائ |
Ne zaman bağlanmayı denesek, insanların canı yanıyor. | Open Subtitles | في كل مرة نحاول ان نقيم اتصالا .. الاشخاص فقط يتأذون |
Yoldaşlarımın zarar görmesine izin vermem. | Open Subtitles | دعوني أتأذى عنكم. فلن أدع رفقائي يتأذون |
Bir türlü uyanamıyorum. Bu kabusta başkaları da var, ve onlar zarar görecekler. | Open Subtitles | ثمة أشخاص آخرين في ذلك الكابوس وسوف يتأذون |
İnsanlar sen etraflarındayken zarar görüyor. | Open Subtitles | الناس يتأذون وأنت دائماً تكون موجود |
Çünkü önemsediğin insanlar zarar görüyor. | Open Subtitles | لأن الأشخاص الذين تهتم لأمرهم يتأذون. |
- İnsanlar zarar görüyor. - Biz içerideyiz. | Open Subtitles | الناس يتأذون ونحن في الداخل |
Bana yakın olan insanlar zarar görüyor. | Open Subtitles | الأشخاص القريبون مني يتأذون |
Masum insanlar zarar görüyor. | Open Subtitles | ثمة أبرياء يتأذون. |
Şimdi de Mutfak'ın her tarafındaki insanlar zarar görüyor. | Open Subtitles | والأن كل من بالمطهي يتأذون |
Göğsünde "S" harfini göremiyorum. Herkes yaralanır. | Open Subtitles | أنا لا أرى أنك السوبرمان هنا الجميع يتأذون |
İnsanlar hasta olur ya da yaralanır, ...ben onları tedavi ederim sen faturayı kesersin. | Open Subtitles | الناس يمرضون أو يتأذون ,أنا أعالجهم وأنت ترسل لهم الفواتير |
Bazen insanlar uzun süreliğine hasta olur veya yaralanırlarsa, Elijah gibi düşünceleri de yaralanır ve doğru olmayan bazı şeyleri düşünmeye başlarlar. | Open Subtitles | أحيانا عندما يصبح الناس مرضى أو يتأذون لوقت طويل مثل "إلايجه", يتأذى تفكيرهم أيضا ويبدأون بتصور أشياء ليست حقيقية |
Bu tehlikeli bir iş, insanlar yaralanır. | Open Subtitles | إنها وظيفة خطرة . الأشخاص يتأذون |
Hastalanacak diye endişelenirsin. canı yanacak diye endişelenirsin. | Open Subtitles | تقلقين عندما يمرضون تقلقين عندما يتأذون |
İnsansın ve insanların canı yanar. | Open Subtitles | أنت إنسان و الناس يتأذون |
Ve etrafımızdaki insanların canı yanar. | Open Subtitles | و الناس حولنا قد يتأذون. |
- Ama insanların zarar görmesine karşıyım. | Open Subtitles | لكني أكره أن أرى الناس يتأذون مع ذلك |
Benim yüzümden daha fazla insanın zarar görmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | . لن ادع اُناس اكثر يتأذون بسببي |
Bir türlü uyanamıyorum. Bu kabusta başkaları da var, ve onlar zarar görecekler. | Open Subtitles | ثمة أشخاص آخرين في ذلك الكابوس وسوف يتأذون |