ويكيبيديا

    "يتأرجح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sallanan
        
    • Vuruş
        
    • sallanıyor
        
    • sallandı
        
    • sallanır
        
    • sallanmaya
        
    • sallanması
        
    • sallandıkça
        
    • sallanıyordu
        
    • sallansın
        
    Elimizde açılan bir kapı ve sallanan bir lamba var. Open Subtitles كل ما تمّ تسجيله هو بابٌ يُفتح ومصباح كهربائي يتأرجح.
    Bundan bahsetmişken, Vuruş yaparken geç kalıyorsun. Open Subtitles حديثه يتأرجح الخفافيش، وكنت صبي في وقت متأخر من الكرة السريعة.
    Sürekli sallanıyor böylece saate bakarak ne olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles وهو يتأرجح بشكل مستمر ليعلم الساعة بالطريقة التي يتقدم فيها الوقت
    Top aşağıya doğru kavis çizdi, sallandı! Open Subtitles كرة منحنية ومنخفضة،انه يتأرجح!
    Bazıları ağaçlara doğru sallanır. Open Subtitles و لكن بعضنا مازال يتأرجح جانب الشجره
    - Belki Mak'ın tembellik yapası gelmiştir. - Beşik kendi kendine sallanmaya başladı. Open Subtitles ربما ناك كسولة ولكني رأيت السرير يتأرجح لوحده
    İşte o, araba yere indiğindeki sallanması falan ve bence... Open Subtitles ها هو، يتأرجح بينما تهبط السيارة، وأظن...
    Cava yaparken, cumartesi günü Broadway'de Meudon'da sallandıkça çılgınlaşırız, Burgonya şarabına gerek yok biraz viskimiz varsa. Open Subtitles ♪ عند القيام بالجافا يوم السبت في برودواي ♪ ♪ كما لو يتأرجح في ميودون ♪ ♪ نحن فقط نتصرف بجنون ,ولا حاجة لبولوجيه ♪
    Ve anahtar kancada sallanıyordu. Open Subtitles و إعتقدتُ بأن المفتاح كان يتأرجح في مكانهِ
    En son ne zaman olduğunu düşünürseniz, bilmem mesela sallanan bir dişiniz varken TED تذكر آخر مرة فكرت حيال شيء مقلق ، على سبيل المثال أحد أسنانك يتأرجح
    Aynı asmanın altından sallanan küçük pembe fare gibi. Open Subtitles صحيح. الأمر أشبه بفأرٍ ورديّ صغير يتأرجح بين النباتات
    Storm, kadının çıplak, parlak göğüsleri arasında ritmik olarak ileri geri sallanan muskayı gördüğünde, her şeyi kurban edebileceğinden oldukça emindi. Open Subtitles عاصفة هيجاء ضحت بكل شئ عندما شاهد حجاب يتأرجح متوازن للأمام والخلف -عارية الثديين للمرأة وبراقة "
    Üç Vuruş hakkın var. Open Subtitles تحصل على ثلاثة يتأرجح‎.
    Vuruş yapamayan benim. Open Subtitles أنا واحد يتأرجح الخفافيش.
    Diyelim ki geleneksel bilindik yolu seçtik ve salıncakta bizim çocuklarımız sallanıyor. Dürüst olmak gerekirse, berbat hâldeler. TED ولنقل بأننا اخترنا إنجاب طفل من خلال الطريقة التقليدية، وها هو ذا يتأرجح على الأرجوحة، وبكل صراحة، ليسوا سوى فوضى عارمة.
    Genetiği değiştirilmiş çocuk daha yükseğe sallanıyor, daha iyi görünüyor, daha iyi bir öğrenci, silmek zorunda olduğunuz tıkalı burunları yok. TED وتجد أن الطفل المعدل وراثياً يتأرجح إلى مسافة أعلى، ويبدو أفضل شكلاً، وأفضل تحصيلاً في الدراسة، ولا يعاني من انسداد الأنف والذي عليك في كل مرة مسحه.
    Top aşağıya doğru kavis çizdi, sallandı! Open Subtitles كرة منحنية ومنخفضة،انه يتأرجح!
    İpte sallandı, çaresiz bir şekilde ölmek için çok kötü bir yol. Open Subtitles ..يتأرجح على الحبل، مكمم
    Bana dedi ki, "Yaşam ile ölüm aynıdır, aynı saatteki ağırlık gibidir." İleri ve geri sallanır. Tik tak. Open Subtitles قال لي: "إنّ الموتُ والحياة واحدٌ، مثل ثقلِ ساعةٍ يتأرجح عائداً لذات النقطةٍ"
    Bana dedi ki, "Yaşam ile ölüm aynıdır, aynı saatteki ağırlık gibidir." İleri ve geri sallanır. Tik tak. Open Subtitles قال لي: "إنّ الموتُ والحياة واحدٌ، مثل ثقلِ ساعةٍ يتأرجح عائداً لذات النقطةٍ"
    Yâni, sallanmaya devam ediyor olmamız komik ileri ve geri, ileri ve geri, ileri ve geri, bir babannenin saati gibi... Open Subtitles أعني، من المضحك كم ..يظل الأمر يتأرجح بنا ،يمين وشِمال، يمين وشِمال يمين وشِمال ..كساعة جدّي
    Ağaçta sallanmaya yakışanlar. Open Subtitles # فالأفضل لة ان يتأرجح على الأشجار #
    Annem ve babam, öldüğünü gördüğüm adamlar Lamb amcamın sigarasının kokusu Errol Flynn'in bir ipin ucunda sallanması ve hançerimin ucunun böbreği delerken verdiği his. Open Subtitles والداي ورجال رأيتهم يموتون (رائحة سجائر العم (لامب إيرول فلين) يتأرجح على حبل)
    Cava yaparken, cumartesi günü Broadway'de Meudon'da sallandıkça çılgınlaşırız Burgonya şarabına gerek yok biraz viskimiz varsa. Open Subtitles ♪ عند القيام بالجافا يوم السبت في برودواي ♪ ♪ كأنه يتأرجح في ميدون ♪ ♪ نحن نتصرف بجنون فحسب ♪
    Elini tuttum çünkü sandal sallanıyordu. Open Subtitles شددت يدها لكي لا تقع كان القارب يتأرجح
    İpi boynuna geçirin! Bırakın sallansın! Open Subtitles نشنقه بالحبل وندعة يتأرجح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد