ويكيبيديا

    "يتباطأ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Yavaş
        
    • yavaşladı
        
    • Yavaşlıyor
        
    • yavaşladığını
        
    • yavaşlayıp
        
    • yavaşlamaya
        
    • Yavaşlamasına
        
    Ateş yok, derin olmayan solunum, Yavaş kalp atışı...diğerleri gibi. Open Subtitles لا حمى ، التنفس قليل النبض يتباطأ كالأخرون
    Yavaş olan yemek olur. Open Subtitles إنّ يتباطأ المتسابقون فسينتهي بهم الأمر عشاءً للخنازير.
    İşçilerin talepleri yüzünden New York'taki bütün inşaatlar yavaşladı. Open Subtitles كل مشروع في نيويورك يتباطأ مُعدل بناؤه بسبب الطلب على العُمال
    İlk olarak, haklısınız bizler yaşlandıkça değişim sürecimiz Yavaşlıyor, ikinci olarak ise, haksızsınız, çünkü bu yavaşlama düşündüğünüz oranda gerçekleşmiyor. TED أولًا، أنت محق، التغيير يتباطأ كلما كبرنا في العمر، ولكن ثانيًا، أنت مخطئ، لأنه لا يتباطأ بقدر ما نحن نعتقد.
    Kalbinin nasıl yavaşladığını farkediyor musun? Open Subtitles ذلك صوت قلبه هل يمكنك أن تسمعي أين يسرع و أين يتباطأ ؟
    Şoför burada yavaşlayıp duruyor. Open Subtitles السائق يتباطأ إلى أن يقف هُنا
    Bu konsantrasyonlarda, vücudumdaki ve beynimdeki yaşamsal faaliyetler yavaşlamaya başlıyor. Open Subtitles في هذه التركيزات، النشاط الخلوي في جسدي والدماغ بدأ يتباطأ.
    Yavaşlamasına izin verme. Open Subtitles لا تدعه يتباطأ.
    Yavaş hareket edin ama çabuk olun. Open Subtitles الوقت يتباطأ سريعاً إن كنت تفهم ما أقصد
    Yavaş, Yavaş, Yavaş. Open Subtitles بطيئ، يتباطأ، يتباطأ.
    Ya da bazen sıkıcı bir günde zamanın çok Yavaş geçtiğini düşünürüz. Open Subtitles أو شعرنا بالوقت يتباطأ في يوم ممل...
    Zaman Yavaş geçmeye başlamaz. Hızlanır da hızlanır. Open Subtitles الوقت لا يتباطأ يجري بسرعة فحسب!
    Biraz yavaşladı ama, bu normal. Open Subtitles إنه يتباطأ ، هذا طبيعي
    Çok yavaşladı. Open Subtitles ...إنه يتباطأ كثيراً
    Öyle olmasa bile, herkesin emin olduğu bir şey vardı: genişleme Yavaşlıyor olmalı. TED ولكن مع ذلك حتى كان هناك شيئاً ما كان الجميع متأكدون منه ان التوسع يجب ان يتباطأ
    Geceleri zaman ne kadar Yavaşlıyor farkettin mi? Open Subtitles هل لاحظتي يوماً كيف أن الوقت يتباطأ ليلاً؟
    Başaramayacak. Yavaşlıyor. Roketi çok erken ateşledi. Open Subtitles لا يمكنه أن يفعل ذلك.أنه يتباطأ لقد شغل المحرك الصاروخي مبكرا
    Beyin taraması nörolojik aktivitesinin yavaşladığını gösteriyor. Open Subtitles التصوير المقطعى للمخ يبين أن النشاط العصبى يتباطأ
    Rampaya vardığımızda trenin yavaşladığını hissedeceksiniz. Open Subtitles عندما نصل الى نقطة التزود ستشعر بأن القطار يتباطأ
    Şimdiden nabzının yavaşladığını hissedebiliyorum. Open Subtitles يمكن أن أحس بنبضك يتباطأ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد