Beni köpek gibi takip eden bir adamla yaşaydım çıldırırdım. | Open Subtitles | كنت مجنونة عندما عشت مع رجل كان يتبعني مثل الكلب |
Her karşılaşma bir hayalet gibi, beni eve kadar takip eder. | Open Subtitles | كل لقاء يظهر لي مثل الشبح يتبعني طوال الطريق الى البيت |
Sanırım beni tanıdı. Beni buraya kadar takip etmiş olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنه تعرف عليّ ، و ربما يتبعني الي المنزل |
Ve şu korkunç trampetçi oğlan her yerde peşimden geldi. | Open Subtitles | و ذلك الفتى الطبال الفظيع الذي يتبعني في كل مكان |
Sürekli peşimde gezerdi. Küçükken poposunu ısırırdım. Küçükken poposunu ısırırdım. | Open Subtitles | كان يتبعني طوال الوقت كنت اعض مؤخرته عندما كان صغيراً |
Ben burada beni takip kaput fikri gibi emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكد انه سوف يعجبني ان يتبعني الحي الى هنا |
Eğer bu it beni takip ediyorsa, onu buraya çekeceğim. | Open Subtitles | حسناً,لو كان ذلك المتحول يتبعني عندها سيتبع رائحتي الى هنا |
Daha fazla erkeğe nasıl ulaşabileceğimi düşünüyordum, fakat hiçbiri beni takip etmiyordu. | TED | لذلك أردتُ معرفة كيفية الوصول إلى المزيد من الرجال، لكن بالطبع لم يتبعني أي أحد منهم. |
Erkeksi şeylerden bahsettiğimde ve cinsiyet kurallarına uyduğumda erkeklerin beni takip etmesi çok iyi. | TED | إنه لرائع حقًا أن يتبعني الرجال عندما أتحدثُ عن أمور الرجال وأمتثلُ إلى معايير نوع الجنس. |
Ama karanlık hep beni takip ediyor... bela arıyor. | Open Subtitles | لكن هناك شيء أسود يتبعني دوماً يبحث عن المشاكل |
Onu takip ediyordum ama birden takip edildiğimi sandım. | Open Subtitles | كنت أتبعه، ثم ظننت أن هناك من يتبعني. . . |
Nedenini bilmediğim sürece birilerinin beni takip etmesinden hoşlanmam. | Open Subtitles | أنا لا أحب أن يتبعني أحد إلا إذا عرفتُ السبب |
Onun takip edilmesinden de hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا أحب أن يتبعني أحد ولا أحب أن يتبعها أحد |
1-14 deki adamın sorunu ne, ne zaman dışarı çıksam beni takip ediyor ve konuşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | ماخطب الرجل في غرفة 114 ؟ في كل مرة أعبر بالجانب يتبعني ويتحدث إليَّ |
Köpeğim Rex, her zaman beni, futbol antrenmanına takip eder. | Open Subtitles | كلبي ريكس يتبعني الى تمارين كرة القدم طوال الوقت لكن كلبي وجد طريقه. |
Beni takip etmekten ve birşeyler kazanmamı engellemekten başka yapacak işin yok mu? | Open Subtitles | لم يكن لديك أفضل شيء للقيام من يتبعني حولها والمسمار بلدي محاولات لجعل القليل من المال الاضافي؟ |
Çocukluğumuzdan beri gittiğim her yere... ..sürekli peşimden gelmiştir. | Open Subtitles | كان دائما يتبعني في كل مكان أذهب إليه حتى قبل أن نصبح أصدقاء |
Hayır, kesinlikle sen benim peşimden geliyorsun. | Open Subtitles | لا، أنت بالتأكيد من يتبعني إلى أين تذهب؟ |
Ne zaman Em City'ye gitsem, peşimde dolanıyor, her yerde, sanki iki yaşında gibi. | Open Subtitles | يتبعني كلما كنتُ في مدينة الزمرد في كُل مكان، كصبي عمرهُ سنتان |
Seni korkutmak istemem ama sanırım beni izliyor. | Open Subtitles | لا أريد إخافتكِ، لكن أعتقد أنّه يتبعني. |
Kapıdan yürüyerek çıkacağım ve onu peşime takacağım, tamam mı? | Open Subtitles | سوف اخرج من الباب وسوف اجعله يتبعني , حسناً؟ |
Bazılarınız şöyle geçsin. Gerisi beni izlesin. Onlara ne olacak? | Open Subtitles | البعض منكم في هذا الإتجاه والباقي يتبعني |
Buraya gelirken izlenmediğimden kesinlikle eminim. Şu ana kadar da kimse beni izlemedi. | Open Subtitles | ضاعفتُ دوراتي للتأكد أنّه لا يلاحقني أحد ولم يتبعني أيّ شخص |