takip ediliyor mu diye bakıyor ama beni gördüğünü sanmıyorum. | Open Subtitles | إنها تبحث عمن يتبعها ، ولكنني لا أظن أنها رأتني |
Başka adamlara zarf atar. Bir ara onu takip bile ettirdim. | Open Subtitles | تلمح الى رجال الآخرون حتى اني قمت بتأجير من يتبعها لفترة |
Gece yarısı tek başına New York'ta ava çıkmışken ve belki de bir katili takip ederken mi? | Open Subtitles | التجول فى نيويورك وحدها ليلا خطر ,قد يتبعها قاتل |
Ses: Mary'nin bir kuzusu var, kürkü kar gibi beyaz, Mary nereye gitse, kuzu peşinden gider. | TED | صوت: ماري تملك خروف صغير، صوفه ابيض كالثلج، واينما ذهبت ماري، يتبعها الخروف. |
Ses: Mary'nin bir kuzusu var, kürkü kar gibi beyaz, Mary nereye gitse, kuzu peşinden gider. | TED | صوت: ماري تملك خروف صغير، صوفه ابيض كالثلج، واينما ذهبت ماري، يتبعها الخروف. |
Üç konuşuyor. Benedetto kızı, Bleecker Caddesi'ne döndü. Dört peşinde. | Open Subtitles | (من ثلاثة، فتاة ( بينيديتو) تتجه لشارع (بليكر أربعة يتبعها |
Onun takip edilmesinden de hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا أحب أن يتبعني أحد ولا أحب أن يتبعها أحد |
Karda muhafızların takip edebileceği izleri bırakarak yürümüşler. | Open Subtitles | لقد ترك اثاراً على الجليد على طول الطريق كي يتبعها الحرس الوطني |
Karda muhafızların takip edebileceği izleri bırakarak yürümüşler. | Open Subtitles | لقد ترك اثاراً على الجليد على طول الطريق كي يتبعها الحرس الوطني |
Steve'in helikopterle takip ettiğidir. | Open Subtitles | اتبع الشاحنة التي يتبعها ستيف من المروحية. |
Bu sabah onu takip eden bir adama saldırdınız. | Open Subtitles | هذا الصباح إعتديت على رجل كان يتبعها في الشارع |
Cheryl arabasıyla gelecek. Arabada başka kimse olmayacak, kimse onu takip etmeyecek. | Open Subtitles | لن يكون معها احد في السيارة ولن يتبعها احد |
Kimse tam olarak ne olduğundan emin değil ama ölümün onu takip ettiği söylenir. | Open Subtitles | لا أحد يعرف ماهيتها بالتحديد، عدا الموت الذي يتبعها |
Arabadaki Belçika tabaklarını görünce, takip etmeye başladılar. | Open Subtitles | ربما علم ان الرنج لرجل بلجيكى لذلك هو يتبعها |
Kırmızı ve Mavi takım önden gidecek, Sarı ve Yeşil takip edecek. 10 dakikaya havalanıyoruz. | Open Subtitles | القطاعات الحمراء والزرقاء ستتقدم أولاً ثم يتبعها الأخضر والأصفر |
Aslına bakarsanız annesi telaşla önde yürürken oğlu birkaç adım geriden onu takip ediyordu. | Open Subtitles | في الواقع كانت اُمه تسرع أمامه و كان يتبعها ببضعة خطوات |
Bunu konuşmada zorluk, dikkat dağınıklığı ve ölüm takip eder. | Open Subtitles | يتبعها التلعثم في الكلام و قلة التركيز ثم الوفاة |
Mary'nin bir kuzusu var, kürkü kar gibi beyaz, Mary nereye gitse, kuzu peşinden gider. | TED | ماري تملك خروف صغير، صوفه ابيض كالثلج، واينما ذهبت ماري، يتبعها الخروف. |
Mary'nin bir kuzusu var, kürkü kar gibi beyaz, Mary nereye gitse, kuzu peşinden gider. | TED | ماري تملك خروف صغير، صوفه ابيض كالثلج، واينما ذهبت ماري، يتبعها الخروف. |
Ses: Mary'nin bir kuzusu var, kürkü kar gibi beyaz, Mary nereye gitse, kuzu peşinden gider. | TED | صوت: ماري تملك خروف صغير، صوفه ابيض كالثلج، واينما ذهبت ماري، يتبعها الخروف. |
Pek çok savaşçıyla birlikte onun peşinde. | Open Subtitles | يتبعها مع العديد من المحاربين |