Şimdi de futboldan bahsediyorlar. Lazio ve Marsilya arasındaki maçtan. | Open Subtitles | الآن يتحدثان عن مقابلة كرة القدم ، بين لازيو و مرسيليا |
Çocuk yapmaktan bahsediyorlar şimdi de. | Open Subtitles | إنهما يتحدثان عن إنجاب الأطفال الآن |
Sakın annesi hakkında konuşuyor olmasınlar? | Open Subtitles | أمن الممكن أين يكونا يتحدثان عن أم مارلو ؟ |
Bir çift hurdacı burada saklanan steroidlerin izini süren bir adam hakkında konuşuyor. | Open Subtitles | واثنان من أفراد العصابة يتحدثان عن شخص قادر على ذلك ويحمل منشطات تعود لهذا المحل |
Dava stratejisi hakkında konuşmuyorlar, Diane'i atma hakkında konuşuyorlar. | Open Subtitles | إنهما لا يتحدثان عن استراتيجتهم في المحاكمة إنهم يتحدثون عن تنحية دايان من منصبها |
Yeni sekreter hakkında konuşuyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتحدثان عن السكرتيرة الجديدة. |
Havadan sudan konuşuyorlardır deyip görmezden mi gelelim? | Open Subtitles | إنظري الى هذه الصور أتودين المخاطرة بكل شيء على أمل أنهما يتحدثان عن الطقس؟ |
Pasaportlar hakkında konuşuyorlardı. Sonra birlikte çıktılar. | Open Subtitles | لقد كانا يتحدثان عن جواز سفر و بعد ذلك خرجا سوية |
Elena ve Damon geleceklerinden bahsediyorlar. | Open Subtitles | (إيلينا) و(دايمُن) يتحدثان عن مستقبلهما معًا. |
Çok fazla bir şey duymadım ama bir kadın hakkında konuşuyor gibiydiler. | Open Subtitles | حسنٌ، لم أسمع الكثير، ولكن بدا وكأنهما يتحدثان عن امرأة. |
O gece hakkında konuşuyorlar. Jenna olayı. | Open Subtitles | يتحدثان عن تلك الليلة، حادثة (جينا) |
Muhtemelen iş güç konuşuyorlardır. | Open Subtitles | ربما فقط يتحدثان عن التسوق |
Irak'ın işgali hakkında konuşuyorlardı, ve Rumsfeld'e bir soru soruldu. "Burada ölülerimizin sayılarını duyuyoruz, ama onların ölüleri hakkında hiçbir şey duymuyoruz, neden? | TED | كانا يتحدثان عن الغزو الأخير للعراق، و سُئِلَ رامسفيلد : "حسنا، نحن نسمع عن عدد جثث جنودنا، ولكن لا نسمع عن عدد جثثهم على الإطلاق، لماذا؟" |
Ailem bu konu hakkında konuşuyorlardı. | Open Subtitles | كان والدي يتحدثان عن الامر |