Onun da seninle konuşmak istediği şeyler var. | Open Subtitles | هناك شئ انه يريد أن يتحدث اليك بأى طريقه |
Doktorun seninle konuşmak istediği bazı şeyler varmış. | Open Subtitles | هناك شئ انه يريد أن يتحدث اليك بأى طريقه |
Değil mi, tamamen seninle konuşmuyor mu? | Open Subtitles | الم يكن كانه يتحدث اليك |
Ajan Hall seninle konuşmuyor bile. | Open Subtitles | الشخص لن يتحدث اليك |
Şu anda yapabileceğin tek şey onun seninle konuşmasını sağlamak. | Open Subtitles | الامر الوحيد الذى ستفعليه الان هو اشعاره بالأمن كي يتحدث اليك |
Onu ve yanan dölünü bırakıp gidecektim sonra acısının seninle konuştuğunu duydum ve ben de yeniden buluşma hayranıyımdır. | Open Subtitles | لقد كنت ساتركها مع عظامها المحروقة هنا ثم رأيت المها يتحدث اليك وتشوقت لجمع شملكما |
Dallas, Anne seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | دالاس ؛ الكومبيوتر الام يريد ان يتحدث اليك |
Hey, sen büyük bir kahramansın. Burada seninle konuşmak isteyen biri var. R2D2, seni gördüğümüze sevindik. | Open Subtitles | هاى , انت بطل عظيم هناك شخص ما هنا يريد ان يتحدث اليك ار تو دي تو , السنا مسرورين لرؤياك |
Şu zenci Shadow seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | ظل هذا الزنجي يريد ان يتحدث اليك |
Çünkü seninle konuşmak isteyen biri var. | Open Subtitles | لان هناك شخص يريد أن يتحدث اليك. |
Müdür seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | المشرف يريد أن يتحدث اليك |
- seninle konuşmak isteyen bir adam var. | Open Subtitles | -هناك رجل يريد ان يتحدث اليك -من يكون |
- PJ seninle konuşmuyor Pernell. | Open Subtitles | (بي جاي) لا يتحدث اليك بارنيل |
Sezgilerinin seninle konuşmasını nasıl sağlıyorsun? | Open Subtitles | كيف تجعلين حدسك يتحدث اليك ؟ |
Sezgilerinin seninle konuşmasını sağlamazsın. | Open Subtitles | لا تجعلين حدسك يتحدث اليك |
Sadece seninle konuştuğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه يتحدث اليك فقط |
Sadece seninle konuştuğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه يتحدث اليك فقط |