"يتحدون" - ترجمة من عربي إلى تركي

• meydan

Yalnızca farklı görüşte olanların, güce meydan okuyanların, kaygılanacak bir şeyi olur.
إنهم المنشقون فحسب هم الذين يتحدون السلطة، هم الذين يملكون شيئاً ليخافوا عليه.

Müslüman muhalifler, Osmanlılara meydan okumaya niyetlenmişti.
كالمسلمون الذين كانوا يتحدون حكم العثمانيين

Sıradaki videoda Carol'u kurtarması için Mirageman'a meydan okunuyor.
في هذا التسجيل المختطفون يتحدون الرجل السراب لانقاذها

kozmologist olarak yeni bir bilim adamı bizim kendi inançlarımıza meydan okuyor bildiğimiz evren hakkında.
وهو نجم صاعد في جيل جديد من علماء الكون الذين يتحدون معتقدات قديمة بشأن الكون

Bu korkaklara, Roma'nın şanına meydan okuduğunda ne olurmuş göster.
أري هؤلاء الجبناء ماذا يحدث عندما يتحدون جبروت روما.

Gücüne meydan okuyanlarsa... kölesi haline gelir.
و الذين يتحدون سلطته يصبحون عبيده

Bu aptallara meydan okumanın ne demek olduğunu göstereceğiz.
سيرون ما سيحصل عندما يتحدون مسار التطور

Birbirlerini ölçüp biçiyorlar riskleri değerlendiriyorlar, sınırları belirliyorlar kendilerini aşmaları için birbirlerine meydan okuyorlar.
انهم حجم واحد آخر حتى، تقييم المخاطر، و الحدود الإعداد، يتحدون بعضهم البعض لاختراق منهم .

İş birlikçiler, statükoya meydan okuyan kişilere destek olmak için kuralları esnetmeye, hatta bazen çiğnemeye ve sosyal normlara karşı çıkmaya gönüllü kişilerdir.
فإنهم أشخاص يتلاعبون حول القواعد في الحقيقة يكسرون القواعد أحيانا-- ويتحدون الوضع الراهن للوقوف بجانب من يتحدون المجتمع.

Ve Jing Wu okulundan Huo Yuan Jia'a meydan okuyacaklar.
وسوف يتحدون "هو يان جى" من مدرسة جنج وا

Evet bu inanılmaz genç bay ve bayanlar, soğuk havada yılmadan, ...ortak bir amaç için gözlerindeki cesaretle, ...sisteme meydan okuyorlar.
نعم، هؤلاء الشبان والشابات المذهلون يتحدون .(درجة حرارة تبلغ (36 وفي عيونهم قضية مشتركة

Çin'in kararlılığını meydan olanlar
الذين يتحدون عزيمة الصين

Çin'in kararlılığını meydan olanlar
من يتحدون عزيمة الصين

Ve o sizin kim bana meydan.
وأولئك منكم الذين يتحدون لي...