- Sanırım hâlâ konuşuyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أنّهما مازالا يتحدّثان معاً |
Hala konuşuyorlar | Open Subtitles | مازالا يتحدّثان |
Oturma odasına girdim, ve, eski birer arkadaşlarmış gibi gülüp konuştuklarını gördüm. | Open Subtitles | ..دخلتُغرفةالمعيشة،و رأيتُهما يتحدّثان ويضحكان كصديقين قدامى |
Ne hakkında konuştuklarını hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تذكرين ما كانا يتحدّثان عنه؟ |
Sara'yla abin senin kendini iyi hissetmediğinden falan konuşuyorlardı. | Open Subtitles | (سارة) وشقيقك كانا يتحدّثان عن توعّكك أو ما شابه |
Lester Donohue ile konuşuyorlardı, şu gazeteci hakkında sorular sordular. | Open Subtitles | كانا يتحدّثان إلى (ليستر دونهي)، يسألانهِ عن مراسلهِ الصحفي |
Neden Cuddy olduğunun cevabı da bu değil. Çünkü ikisi benim hakkımda konuşurlar. | Open Subtitles | (ما زال هذا لا يفسّر لماذا (كادي - لأنّهما كانا يتحدّثان بشأني - |
Dr. Masters ve Virginia, seninle Barb hakkında konuşurlarken kulak misafiri oldum. | Open Subtitles | لقد سمعت دكتور ماسترز وفيرجينيا يتحدّثان عنك وبارب. |
konuşuyorlar. - Gördün mü? | Open Subtitles | إنّهما يتحدّثان |
Cho ve Rigsby kurbanın eski sevgilisi Delinda ile konuşuyorlar. Kurbanla ilgili bir şey var mı? | Open Subtitles | (تشو) و(ريغسبي) يتحدّثان الآن إلى (ديليندا) خليلته (السابقة ، أيّ شيء آخر عن الضحية؟ |
Ne hakkında konuşuyorlar? | Open Subtitles | عمّاذا يتحدّثان ؟ |
- Latince konuşuyorlar. | Open Subtitles | -إنّهما يتحدّثان اللاتينيّة |
Ne hakkında konuştuklarını falan? | Open Subtitles | ربّما ما كانا يتحدّثان عنه؟ |
Ne hakkında konuştuklarını duydun? | Open Subtitles | وما الذي سمعته يتحدّثان عنه؟ |
Bahse girerim, doktor hanım ve nerede olduğunu hakkında konuşuyorlardı! | Open Subtitles | أراهنكَ بـ5 سنتات خشبيّة أنّهما كانا يتحدّثان عن الد. (ملابس داخليّة) ومكانها |
Muhtemelen Ed ile olan ilişkisini konuşuyorlardı. | Open Subtitles | على الأرجح كان يتحدّثان عن علاقتها مع (إد) |
- Amir'le dışarıda konuşuyorlardı. - Kimdi? | Open Subtitles | -كان هو و(أمير) يتحدّثان في الشارع |
Tabii ki, sadece anlamadığımız bir dili konuşurlar. | Open Subtitles | -بالتأكيد. لا يتحدّثان إلّا بلغةٍ غير مفهومة . |
Sonunda iki süper hoş elemanla tanışırız ve onlar da sadece İtalyanca konuşurlar. | Open Subtitles | -نلتقي أخيراً بشابّين رائعين و لا يتحدّثان إلّا الإيطاليّة . |
Bahse girerim bu konu onların akıllarına senin arkandan...konuşurlarken...geldi. | Open Subtitles | أظنّهما طلعا بهذه الفكرة عندما كانا يتحدّثان من... وراء... ظهرك |