İyi biri. Tıp öğrenimine hazırlanıyor. Göze batan psikozlu eğilimleri yok. | Open Subtitles | شابٌ لطيف يتحضر لدراسة الطب و لا تبدو عليه أية ميول نفسية |
Adam tıp öğrenimine hazırlanıyor. | Open Subtitles | الشاب يتحضر لدراسة الطب و جُرحه السطحي.. |
çünkü bu sik kafalılar büyük ırk savaşına hazırlanıyor. | Open Subtitles | لأن قضيبه في دماغه يتحضر لحرب عرقية كبرى |
Bu sırada Gob canlı gömülme illüzyonuna hazırlanıyordu. | Open Subtitles | في هذه الأثناء, كان (غوب) يتحضر لخدعه الدفن حياً |
Ve sonrasında, Michael dosyası için hazırlanıyordu. | Open Subtitles | حتى نكون حزينين و لاحقاً, كان (مايكل) يتحضر من أجل قضيته |
- Veda edebilmesi için. O ölüyor. | Open Subtitles | -لتوديعها، فهو يتحضر |
Önce, transvari bir duruma geçmek için hazırlanıyor. | Open Subtitles | في البداية يتحضر للدخول في حالة تشبه الاغماء. |
General Aladeen Birleşmiş Milletler genel oturumunda konuşma yapmaya hazırlanıyor. | Open Subtitles | الجنرال علاء الدين يتحضر ليخاطب الامم المتحدة. |
Benjamin'in kardeşi balinanın üstüne atlamak için hazırlanıyor. | Open Subtitles | يتحضر أخو بنجامين لقذف نفسه على الحوت. |
Oval ofiste röportaja hazırlanıyor. | Open Subtitles | انه في المكتب البيضاوي يتحضر للمقابلة |
Nick düğüne gitmeye hazırlanıyor, tamam mı? | Open Subtitles | للذهاب (نيك) يتحضر للزفاف حسناً؟ |
Beni yakmak için hazırlanıyordu. | Open Subtitles | كان يتحضر لحرقي |
Peki müstekbal Kral Horus, bu büyük güne nasıl hazırlanıyordu? | Open Subtitles | "وكيف (حورس)، الملك القادم يتحضر ليومه العظيم؟" |
O ölüyor. | Open Subtitles | أنهُ يتحضر |