Beni Thirsty Beaver da buldu, ödül avcılarının tüm gün eğitim yapabildiği ve akşamları Lucille'nin meşhur kızlarıyla sert bir içki içebileceğin eski bir depodaydım. | Open Subtitles | عندما تعقّبتني إلى القندس العطشان، مخزن حيث قتلة وفرة يمكن أن يتدرّب طوال النهار وفي الليل سهم مشروب قوي |
Baban, itfaiyeci olmak için eğitim görüyordu. | Open Subtitles | و كان والدك يتدرّب ليصبح إطفائيّاً. |
Ve beş sokak ileride, Pierce Street'de birinin var olduğunu biliyordum, tenis oynamak için eğitim alıyordu. | TED | وكنتُ أعلمُ أنّ هناك شابّاً على بعد خمسة مبانٍ آخر شارع (بيرس) وكان يتدرّب ليلعبَ كرةَ المضرب. |
Adamın dediğine göre sadece pratik içinmiş. | Open Subtitles | -كلاّ، كان يتدرّب بقدر ما يعرف . |
-Hayır pratik yapıyor. | Open Subtitles | -كلا، إنه يتدرّب |
pratik yapıyorduk. | Open Subtitles | من كان يتدرّب |
Babam yeryüzü birimi olmak için eğitim alıyor. | Open Subtitles | والدي يتدرّب لأجل وحدة أرضية |
Japonya'ya ilk gittiğimde , Rohan Takeda ile eğitim görüyordu. | Open Subtitles | عندما ذهبت لأول مرة إلى "اليابان" كان (روهان) يتدرّب مع (تاكيدا)... |