ويكيبيديا

    "يترددون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tereddüt
        
    • takılırlar
        
    Sevgililer sık sık tereddüt ederler, çekingenlikten değil bekleyen mutluluklarını uzatmak için. Open Subtitles الأحباء عادةً يترددون, ليس من الحياء. لكن من أجل إطالة سعادة الانتظار.
    Oturma odasının köşesindeki sepet, tabi ki bazılarının kullanım konusunda tereddüt ettiğini söylemem gerek. TED هذا الحمام هو عبارة عن سلة في احدى زوايا غرفة المعيشة، و دعوني اخبركم، بعض الناس حقا يترددون في استخدامه
    Aslanların kokusundan hoşlanmazlar, ve saldırmak için hiç tereddüt etmezler. Open Subtitles انهم يكرهون رائحة الأسُود وهُم لا يترددون في الهجوم.
    Belki de arayıcılar kendilerinden olan birini avlamakta tereddüt edebilirler. Open Subtitles لربما الباحثين يترددون في مطاردة واحد منهم
    Buralarda sadece takılırlar. Git,gel işleri ve Clicas'la aramızdaki bağlantılar. Open Subtitles لقد وصلوا لتوهم يترددون هنا لمعرفة الجديد
    Ama tereddüt eden insanı ölüm bekliyor. Open Subtitles لكنني هنا لأخبركم أن القدر حليف من لا يترددون
    tereddüt ettiler, iç çektiler, titrediler ve sızlandılar ama son düğme olan 450 volta ilerlediler Open Subtitles يترددون ويتنهدون ويرتعشون ويتأوهون ولكنهم يستمرون حتى المفتاح الأخير أربعمئة وخمسون فولتاً
    - Ustalar hamlelerinde hiç tereddüt etmiyor. Open Subtitles الأسياد لا يترددون في خطواتهم أبداً.
    Ses çıkarmakta tereddüt etmeyecekler. Open Subtitles ولن يترددون في رفع اصواتهم
    Restons'lar, beş yıllık aradan sonra yaşadıkları şehre dönmüşler. Fabrika eski çalışanları, işten sonra barda takılırlar. Open Subtitles آل (ريستون) عادو للتوّ بعد غياب 5 سنوات، أولئكَ العمّال يترددون على حانة بعد العمل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد