Gerçekten bunu yapmana izin vereceklerini mi düşünüyorsun? Beni öldürürsen, bunu yanına bırakmazlar. | Open Subtitles | إنك لا تعتقد حقا أنهم سيتركونك تفعل ذلك إن قتلتني، لن يتركوك وشأنك |
Yardım etmeye geldim. Polisler seni bulurlarsa asla peşini bırakmazlar baba. | Open Subtitles | أنا هنا لمساعدتك ، لو أن الشرطة وجدتك لن يتركوك أبي |
Burayı dövüşmeden Terk etmene izin vermeyecekler. | Open Subtitles | انظـــر، لن يتركوك ترحل بدون ان تقاتل |
Öyle göründüğünü biliyorum ama öyle ya da böyle bildiğin herkes ölecek, ihanet edecek, ya da seni Terk edecektir. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه يبدو كذلك... ولكن عاجلاً أم آجلاً كل من تعرفهم هنا... سوف يموتون، يخونوك أو يتركوك |
Bir kez elini kaptılar mı gitmene asla izin vermezler, değil mi Howard? | Open Subtitles | لا يتركوك أبداً , أليس كذلك "هــاورد" ؟ بمجرد أن يمسكوا بك ؟ |
Luthor'lar bizim kadar yakın olursanız bunu öğrenirsiniz, öylece çıkıp gitmenize izin vermezler. | Open Subtitles | انت ستجد انك بأعماق آلوثر هم لن يتركوك تمشي بعيداُ |
Beni asla bırakmayacaklar. Seni de bırakmayacaklar. | Open Subtitles | انهم لن يتركوني أذهب انهم لن يتركوك تذهب .. |
Seni karanlığa çekmek isteyen kötü ruhlar ve yalanlarına inanmadığını onlara göstermedikçe seni rahat bırakmayacaklar. | Open Subtitles | ارواح شريرة تحاول سحبك الي الظلام. وهم لن يتركوك مالم تريهم بأنك لا تؤمن في هذه الاكاذيب. |
Bu kedilere yanlış yönde bakarsan, aniden dümeni önüne kırarlar. | Open Subtitles | إن أسأت تقدير هؤلاء فلن يتركوك |
Bu heriflere karşı dik durmazsan seni asla rahat bırakmazlar. | Open Subtitles | اذا لم تقف لهؤلاء الرجال انهم أبدا لن يتركوك وحيدا |
Yakalanırsan seni aşağı çekip bırakmazlar. | Open Subtitles | إذا أمسكوا بك، فسوف يَـجرُّوك للأسفل و لن يتركوك |
Hayır. Zebralar da böyledir. Isırdılar mı bırakmazlar. | Open Subtitles | نفس الشيء مع حمير الوحش، يعضون ولا يتركوك أبداً |
Fakat seni bırakmazlar. | Open Subtitles | لم لا؟ لكنهم لن يتركوك تبقى |
Dostların seni Terk etmeyecekler. | Open Subtitles | أصدقائك لن يتركوك |
- Terk edip kaybolduklarında bile | Open Subtitles | حتى عندما يتركوك و يختفين ... |
Hiç şansın yok. Onu saklamana izin vermezler. | Open Subtitles | لا مجال لن يتركوك تحتفظ به |
- Bugün karnından bıçaklandı. Çıkmasına izin vermezler. | Open Subtitles | انه مصاب ، لن يتركوك تغادر به |
Hiçbir şey söylemezsen seni yalnız bırakmayacaklar. | Open Subtitles | إن لم تقل شيء، فإنهم لن يتركوك و شأنك. |
Peşini bu kadar kolay bırakmayacaklar evlat. | Open Subtitles | إنهم لن يتركوك بتلك السهولة, يابُني |
Bu kedilere yanlış yönde bakarsan, aniden dümeni önüne kırarlar. | Open Subtitles | إن أسأت تقدير هؤلاء فلن يتركوك |