| Ofiste gizlice onlara veriyorum.Onlar da paspasın altına bırakıyorlar.Bir daha asla olmaz.Söz veriyorum. | Open Subtitles | أعطيه إياهم في المكتب وهم يتركونه تحت الحصيرة، لن يتكرر الأمر، أعدك |
| Çok sert olduğunu fark edince bırakıyorlar. | Open Subtitles | فهو اشد صلابة وربما يتركونه حالما يشعرون به |
| Varil dolunca bir müddet mayalanması için bırakıyorlar. | Open Subtitles | يتركونه هناك حتى يتخمر ، وعندما يجهز |
| "...sadece yazmış olmadın..." Onu serbest bırakıyorlar | Open Subtitles | أنتم لا تعرفون فقط .. إنهم يتركونه بالخارج- |
| John! John! Onu bırakıyorlar! | Open Subtitles | جون,انهم يتركونه |
| John, onu burada bırakıyorlar! | Open Subtitles | -جون" , إنهم يتركونه" |
| John, onu burada bırakıyorlar! | Open Subtitles | -جون" , إنهم يتركونه" |
| Ölmeye bırakıyorlar. | Open Subtitles | يتركونه يموت. |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 