Bu lokavt, medyanın bizim eğitmenlik yeteneklerimizi sorgulamasına yol açtı. | Open Subtitles | هذا الإغلاق سبب اهتمام إعلامي سلبي يتساءل عن قدراتنا كمدرسين |
Bu lokavt, medyanın bizim eğitmenlik yeteneklerimizi sorgulamasına yol açtı. | Open Subtitles | هذا الإغلاق سبب اهتمام إعلامي سلبي يتساءل عن قدراتنا كمدرسين |
Gerçek söylenmeli, şu sahilden taşınma olayında hangi tarafta olacağını merak eden yalnız ben değilim. | Open Subtitles | الحق يقال، أنا لست الوحيد الذي يتساءل عن موقفك في مسألة الانتقال من الشاطيء هذه. |
- Evet. Burada ne kadar kalacağını merak ediyor. | Open Subtitles | كان يتساءل عن مدة بقاءك بالبلدة |
Görünüşe göre, bu tür şeyleri merak eden bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | يبدو أنّك لستَ الوحيد الذي يتساءل عن الوضع الطبيعيّ |
Bizi, bize neler olduğunu merak etmesi... | Open Subtitles | يتساءل عن عائلته، وكيف سنكون من دونه هل تتخيّل ذلك؟ |
Sen Luthor hanedanlığına nasıl girdiğimi merak eden ilk kişi değilsin. | Open Subtitles | لست أوّل من يتساءل عن كيفية تمكّني من التّحكم بأملاك آل (لوثر). |
Başka bunu merak eden var mı? | Open Subtitles | أي شخص آخر يتساءل عن هذا؟ |
Başka kim bunu merak ediyor? | Open Subtitles | هل هناك أحد آخر يتساءل عن هذا أيضاً ؟ |
Bilmiyorum Randy. Bu odadaki herkes de aynı şeyi merak ediyor. | Open Subtitles | لا أعلم , ( راندي ) , الجميع في هذه الغرفة يتساءل عن الشيء ذاته |
Şikayet etmek gibi olmasın ama bazılarımız Roger'ın hangi cehennemde olduğunu merak ediyor. | Open Subtitles | ليست شكوى في حد ذاتها لكن البعض يتساءل عن مكان (روجر) |
Bazı şeyleri merak edersen veya nereye gidiyorsan, | Open Subtitles | إذا وجدت أحداً يتساءل عن كيفية عملك أو أين تذهب.. |
Babam nerede olduğunu merak edecek. | Open Subtitles | أبي سوف يتساءل عن مكانكِ |