ويكيبيديا

    "يتطاير" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uçuşuyordu
        
    • uçuşuyor
        
    • uçuyor
        
    • dalgalanıp
        
    • uçuştuğunda
        
    • ikişer ikişer
        
    • uçuşurken
        
    Tozlar havada uçuşuyordu, yer ayağımın altında bir salıncak gibi sallanıyordu. TED الغبار كان يتطاير في الهواء، والأرض كانت كالأرجوحة تحتي.
    Sürüyle kurşun havada uçuşuyordu. Open Subtitles بالتأكيد كان الرصاص يتطاير بسرعة كبيرة هنا
    Baş yukarda, çene önde, saçlar rüzgarda uçuşuyor... Open Subtitles رأسك مرفوع ،ذقنك بارز , شعرك يتطاير بالهواء.
    Whoo-hoo! Asfalt uçuşuyor be! Open Subtitles أنظر لهذا الإسفلت وهو يتطاير
    Bu insanlar nerede çalışıyor ki kâğıtları oradan oraya uçuyor? Open Subtitles أين يعمل هؤلاء الناس حيث يتطاير الورق من مكاتبهم؟
    Tüm köy görebilsin diye rüzgarda dalgalanıp duruyordu. Open Subtitles كان يتطاير مع الرياح ليراه سكّان القرية كلّها
    O elbisenin etekleri uçuştuğunda kimse kulaklara bakmaz. Open Subtitles فعندما يتطاير هذا الفستان لن ينظر أحد إلى أذنيك
    Anneciğim, ...ikişer ikişer saçımdaki rüzgârı sürükler. Open Subtitles أمي، إن شعري... يتطاير بواسطة الرياح
    Her zaman baş örtüsü takar. Ama onunla uzun saçları rüzgarda uçuşurken deniz kıyısında da yürüyüş yaptım. TED ترتدي دائما حجابها. و لكنني مشيت معها ذات مرة على شاطئ و شعرها الطويل يتطاير مع النسمات
    Dün gece tüyler uçuşuyordu biraz, küçük kuşların tüyleri. Open Subtitles كان هناك بعض الريش لطير صغير يتطاير ليلة أمس.
    Yahniyle döndüğümde her yerde kurşunlar uçuşuyordu. Open Subtitles عندما عُدت بالحساء الرصاص كان يتطاير في كل مكان
    Kıvılcımlar uçuşuyordu tabii. Fakat bu bir üçlü mü olacak? Open Subtitles كان الشرر يتطاير بالتأكيد لكن أسيكون بين ثلاثتهم؟
    Çevremizdeki otlar patlıyor, ağaçların kabukları havada uçuşuyordu. Open Subtitles كانت حشائش السرخس .. وغيرها تتفجر من حولنا .. ولحاء الأشجار يتطاير
    saçları havada uçuşuyor. Open Subtitles وشعرها يتطاير فى المكان كله
    Saçım rüzgarda uçuşuyor. Open Subtitles شعري يتطاير في الرّيح
    Ardı arda darbeler ve kurşunlar uçuşuyor. Open Subtitles ضربات متتالية ورصاص يتطاير
    Kurşunlar uçuyor, asiler saldırıyor, insanlar acı çekiyor. Hiç seksi biri yoktu. Open Subtitles الرصاص يتطاير ، هجمات الثوار معاناة البشر
    Tüm köy görebilsin diye rüzgarda dalgalanıp duruyordu. Open Subtitles كان يتطاير مع الرياح ليراه سكّان القرية كلّها
    Yan komşunuz TV'nin sesini sonuna kadar açıp bir yarışma şov izleyecekse veya volkana benzer bir patlamada kişisel eşyalarınız duvara veya tavana yapıştığında ve alevler içinde gecenin karanlığında uçuştuğunda. Open Subtitles قدم المساعده تكون ضروريه عندما يكون جارك يشاهد برنامج الألعاب بأعلي صوت أو عندما يتطاير حطام ما أعتد أن يكون أغراضك الشخصيه
    Anneciğim, ...ikişer ikişer saçımdaki rüzgârı sürükler. Open Subtitles أمي، إن شعري... يتطاير بواسطة الرياح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد