Size, bugün buraya gelmenin çok cesaret gerektirmiş olacağını anladığımı söyleyebilirim. | Open Subtitles | وما يمكنني إخباركم هـُو أن هذا يتطلب الكثير من الشجاعَة من طرفكم لتأتون هـُنا |
Buraya gelip bunları anlatmak çok büyük cesaret gerektirmiş olmalı. | Open Subtitles | الأمر يتطلب الكثير من الشجاعة لكي تأتي وتقولي هذا |
Bu, çok büyük bir iş. | Open Subtitles | هذا يتطلب الكثير من العمل. |
...çok büyük bir iş. | Open Subtitles | يتطلب الكثير من الجُهد .. |
Ancak nükleer füzyon çok fazla ısı gerektirir, bu yalnızca yıldızlarda doğal bir şekilde olan bir süreçtir. | TED | على أي حال، الإندماح النووي يتطلب الكثير من الحرارة، و الحدوث الطبيعي لهذه التفاعلات يكون فقط في النجوم. |
Gerçekten çok çalışacağız! çok fazla çalışacağız! | Open Subtitles | هذا يتطلب الكثير من العمل الكثير الكثير من العمل |
Bu işi halletmek için çok fazla rüşvet veriyorum. | Open Subtitles | وهذا يتطلب الكثير من الدفع لإبقاء الوضع هادئا |
Onu neyin güçlendirdiğini bana söylemesi için çok fazla sukkubus gücü kullanmam gerekeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا يتعين ان يتطلب الكثير من الامور الشيطانية لأجعله يخبرني بما يجعله قويا جدا |
Birisinin dilini koparmak çok fazla güç ister. | Open Subtitles | حسنا,يتطلب الكثير من القوة إقتلاع لسان أحدهم |
Evet muhtemelen çok fazla iş çıkar zaten. | Open Subtitles | لا تهتم أوه، نعم، إنه يتطلب الكثير من العمل هاه؟ |
Oh, nine, düğün planlanmak çok fazla iş gerektiriyor. | Open Subtitles | اوه أبولا التخطيط لحفل الزفاف يتطلب الكثير من العمل |