Burada hiçbir şey yapmadan öylece oturup... sonrada "gönüllü olmadan dönmüş" dedirtmem kendime. | Open Subtitles | لا مفر , لن أتركك تتطوع لهذا حتى أعود إلى وطنى مثل الرجل الذى لم يتطوع |
Tanrım. Kimse Burma için gönüllü değil. Böyle söyledi. | Open Subtitles | ياعيسى.لاأحد يتطوع من أجل ركض بورما لقد قال هذا بنفسة |
Albay Childers oraya gönüllü gitmedi. | Open Subtitles | الكولونيل شيلديرز لم يتطوع للذهاب الى هناك |
Babanmış yine de neden buna gönüllü olmuş bilmiyorum. | Open Subtitles | بالرغم من هذا, لماذا هو يتطوع بحريته لا أعرف |
Demek istediğim biliyor olsaydı ve gönüllü olsaydı... ama bilmiyordu ve hiç bir zaman gönüllü olmadı. | Open Subtitles | أعني اذا لم يعرف التضحية التي قام بها لكنه لم يعلم و لن يعلم أبدا بذلك لم يتطوع له |
Ama bilmiyor ve hiç bilmedi. Bu işe gönüllü olmadı. | Open Subtitles | لكنه لم يعلم و لن يعلم أبدا بذلك لم يتطوع له |
Hayal kırıklığına uğradım. Bir tek sen gönüllü olmadın. | Open Subtitles | أنا خائب الأمل، فأنت الوحيد الذي لم يتطوع. |
gönüllü olan var mı ? | Open Subtitles | لا أحد يتطوع , ستضيع علينا الفرصه بدون شىء |
Lor, kimse daha gizli bir amacı olmadan aç insanlarla uğraşmaya gönüllü olmaz. | Open Subtitles | لور, لا أحد يتطوع للتعامل مع الجمهور الجائع بدون أسباب خفيه لو كنت تحاولين أن تكسبيه من جديد |
Kardeşinin götünü kurtarmaya gönüllü başka adam var mı burada? | Open Subtitles | اترى اي احد هنا يتطوع لكي -ينقذ أخاك؟ -ولماذا أنت؟ |
Çok az kişi gönüllü oldu ve bizim de modellerin giyinmesine yardımcı olacak insanlara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | بالكاد نجد أي شخص يتطوع, ونحن نحتاج فعلا لأناس يساعدونا بإلباس العارضين |
gönüllü olarak kontrole geldiğin için tarihe geçmen lazım. | Open Subtitles | يجب ان تكون الرجل الأول في تاريخ الذي يتطوع لزيارة الطبيب |
Yardım etmek istiyorsan, temiz sabun yeni iç çamaşırları falan gönderirsin. Hayatını hapiste geçirmeye gönüllü olmazsın. | Open Subtitles | يرسل مأكولات مع صابون جديد أو ملابس داخلية جديدة إن كان الشخص يود المساعدة ، ليس أن يتطوع بقضاء حياته بالسجن |
Böyle bir kızla olabilmek için nereye gönüllü olmak gerekiyor acaba? | Open Subtitles | أين يحب على المرء أن يتطوع كي يحصل على فتاة مثل تلك ؟ |
Bazı zamanlarda burada gönüllü olarak çalışan tuhaf biri o, ama kesinlikle onu evinize almamanızı tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | إنَّه غريبُ أطوارٍ يتطوع للعمل هنا في بعض الأوقات ولكنَّني أنصحكِ بالتأكيد بعدم إدخالهِ إلى المنزل |
Senin gibi gönüllü çalışmaya böyle dakikası dakikasına gelen biri daha yok cidden. | Open Subtitles | أنت الوحيد الذى يأتي و يتطوع مرة تلو مرة ثانية |
Her birimiz, yanımızda insanoğlunun bildiği en sofistike gözetleme ve takip cihazlarını taşımakta gönüllü olmuyor muyuz? | Open Subtitles | هل علينا ، كل واحد منا، أن لا يتطوع في حمل اكثر أجهزة المراقبة تطوراً و تعقب لأجهزة أفراد معينين ؟ |
Sadece kırmızı takımı gönüllü yapabileceğinizi söylüyorum. | Open Subtitles | أنا كنت أقول ، يمكنك أن تجعل الفريق الأحمر يتطوع |
Havadan saldın bir muhafız olarak gönüllü oldu, ancak zorunlu askerlik için uygun değildi. | Open Subtitles | يتطوع كمراقب في قوات الدفاع المدني لكن لم يُقبل في التجنيد |
Sonra sevdiğim adam gönüllü olup teslim edince... | Open Subtitles | لكن عندما الرجل الذي أحبه يتطوع ويقدم ما لديه |