Bu Columbo, aptalmış gibi davranıyor ama aslında çok zeki. | Open Subtitles | هذا الكلومبو ,يتظاهر بأنه غبى ولكنه حقا ذكى |
Oğlnuz vekil öğretmen gibi davranıyor. | Open Subtitles | لقد كان إبنكم يتظاهر بأنه مدرس بديل |
Göz göze gelirsek, komik bir şey görmüş gibi yapıyor. | Open Subtitles | و إذا نظرنا بإتجاهه يتظاهر بأنه كان يشاهد شيئاً مضحكاً |
Cliff'in arkadaşı gibi davranan bir katil olmadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرف أنه ليس قاتل محترف يتظاهر بأنه صديق ؟ |
Alınmayın ama kim sizin gibi davranmak istesin? | Open Subtitles | بلا إهانة, لكن من يريد بأن يتظاهر بأنه أنتِ؟ |
Bu "Halkın Adamı" rolü sonsuza kadar sürmez. | Open Subtitles | لا أعـلـم هذا الرجل من بين الناس، يتظاهر بأنه لا يلعب إلى الأبد |
O da bir komünistmiş gibi davranıyordu, ama daha sonra onun istihbarat amaçlı çalıştığı benim de ona yardımcı olduğum ortaya çıktı. | Open Subtitles | كان يتظاهر بأنه شيوعي لكن يتضح لاحقًا بأنه كان يعمل في الاستخبارات وأكون قد قمت بعرض كل شيء عليه |
İyi giyinmedi. Onlardan biri gibi davranmaya çalışmadı. | Open Subtitles | لم يرتدي زياً جيداً لم يتظاهر بأنه منهم |
O onun ne ile vurulduğunu bilmiyormuş gibi davranıyor,ve sanırım bunun nedeni de bilmemesidir. | Open Subtitles | إنه يتظاهر بأنه لا يعلم بحقيقة الأمر وأعتقد أن ذلك لأنه ... . لا يعلم |
Ama benim yanımda her şey yolundaymış gibi davranıyor. | Open Subtitles | ومع ذلك فأمامى يتظاهر بأنه على ما يُرام |
En genci hala bir gangster gibi davranıyor. | Open Subtitles | والصغير لازال يتظاهر بأنه قاطع طريق |
Neden David Geffen eşcinsel gibi davranıyor sanıyorsun? | Open Subtitles | -هذا للعمل لمَ تظنين أن "ديفد قيفن" يتظاهر بأنه شاذ؟ |
İngilizce bilmiyormuş gibi yapıyor, ama beni kandıramaz. | Open Subtitles | هراء يتظاهر بأنه لا يتكلم الإنكليزية ولكن لا يمكن أن يخدعني |
Yemek kursuna gitmemek için hastaymış gibi yapıyor. | Open Subtitles | إنه يتظاهر بأنه مريض حتى لا يذهب إلى صف الطبخ عليه أن يذهب. |
Doktor Favor bizi görmemiş gibi yapıyor. | Open Subtitles | الدكتور فيفور يتظاهر بأنه لا يرانا |
Kurt kılığında, kral gibi davranan bir çocuk o sadece. | Open Subtitles | إنه مجرد صبي يتظاهر بأنه ذئب يتظاهر بأنه ملك |
Hiçbir şeyi umursamazmış gibi davranan acınası bir piçim. | Open Subtitles | أنا مثل الوغد البائس الذى يتظاهر بأنه يهتم بأى شئ |
Dave başka biri gibi davranmak zorundaydı. | Open Subtitles | كان على دايف أن يتظاهر بأنه شخص آخر |
Dave başka biri gibi davranmak zorundaydı. | Open Subtitles | كان يجب على ديف أن يتظاهر بأنه شخص آخر . |
Elbette. Kızın çocuğu vardı. Gob da Yılın Babası rolü yapıyor. | Open Subtitles | لديها طفل، وهو يتظاهر بأنه أفضل أب في العام أو ما شابه |
Fakat diğer zamanlarda olduğu gibi gene başkasıymış gibi davranıyordu, | Open Subtitles | لكن مثل كل المرات يتظاهر بأنه شخص آخر |
Bu yüzden denemedi bile. İyi giyinmedi. Onlardan biri gibi davranmaya çalışmadı. | Open Subtitles | لم يرتدي زياً جيداً لم يتظاهر بأنه منهم |
Ya da kurallara uygun davranacakmış gibi yapan bir vampirle karşılaşabilirler. | Open Subtitles | أو أن يقابلوا مصاص دماء يتظاهر بأنه يلعب وفق قواعد المنزل |