- Çok çabuk yoruluyor. - Niye dinlenmiyorsun? | Open Subtitles | ـ إنه يتعب بسرعة ـ لماذا لا تسترح قليلاً؟ |
bu yüzden cerrah zamanla yoruluyor. | TED | لذا يتعب الجرّاح على مر الزمن. |
İnsan beyni bir dizideki dördüncü nesneyi gördükten sonra yorulur bu da dördüncü aracı psikolojik olarak en güvenli nokta yapıyor. | Open Subtitles | العقل البشري يتعب بعد مُشاهدة الهدف الثالث في أسلوب صفّ واحد، ممّا يجعل المركبة الرابعة أفضل بُقعة عقلياً. |
Biri yorulduğunda içlerinden bir diğeri hamle yapıp koşuyu sürdürür. | Open Subtitles | عندما يتعب فرد، يتحرّك آخر ليتعهّد بالركض |
Hayır hayır, kabul etmiyorum. Bu durumda biz de yorgun olabiliriz! | Open Subtitles | لا اقبل بذلك, اذا كان هو يتعب, فنحن ايضا نستطيع ان تعب |
Bilgisayar kullanarak uzmanlık kazanmak kolaydır; çünkü bilgisayarlar size aynı videoyu 5 defa göstermekten yorulmaz. | TED | الإتقان من السهل تحقيقه باستخدام الحاسوب، لأن الحاسوب لا يتعب من عرض نفس الفيديو خمس مرات متتالية. |
Bırak biraz daha yorulsun. | Open Subtitles | دعه يتعب أكثر |
- Hastalık, yorgunluk, gevşeklik istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | ، لا أريد أي شخص أن يمرض . أو يتعب أو يتكاسل |
Biliyorsun, sonunda birimiz yorulacak. | Open Subtitles | اتعلم واحد منا سوف يتعب في النهايه. |
Hayır Tom, kimsenin sıçmadığı ve Matrix'in devam filmlerinin boktan olmadığı bir dünyada yaşamak istiyorum tamam mı? | Open Subtitles | لا، توم، أُريدُ العَيْش في عالم حيث لا أحد يتعب وتكملات المصفوفةَ لا تقرف ، حسنا؟ |
Bu adam tatbikatlardan sıkılmadı mı artık? | Open Subtitles | الا يتعب ابدا من التدريبات؟ |
Yavrunun bu hızla giderse sonunda yorulacağını biliyorlar. | Open Subtitles | إنها تعلم أن العجل، إذا ما إستمر في الإنطلاق بهذه السرعة، سوف يتعب قريبا. |
Şimdi dinle. yoruluyor. | Open Subtitles | الآن.إستمع.لقد بدأ يتعب |
Oh, harika. Halefin çok yoruluyor. | Open Subtitles | هذا رائع ، البديل بدأ يتعب |
Sonra o yoruluyor, ama sen hazırsın... | Open Subtitles | ثم يتعب وانت تكون مستعد ل00 |
Bir adam, daima yalnız olunca yorulur. | Open Subtitles | . المرء يتعب كونه وحيدآ على طول |
Ne yazık ki Sir Roderick çok çabuk yorulur. | Open Subtitles | أخشى أن السيد ريستارك يتعب لأقل جهد |
Boğa yorulduğunda ve nefessiz kaldığında, pikadorlar gelir ve kargılar boğanın sırtına ve boyun kaslarına sokulur, çevirilir ve oyulur ki yeteri kadar kan kaybı olsun ve hayvanın kafasını kaldırma yetisi kalmasın. | Open Subtitles | عندما يتعب الثور ويفقد القدره على التنفس، يقوم البيكادورز، وهم من يغرزون الرماح في ظهره وعضلات رقبته، ويتلاعبون به لضمان فقدانه كمية كبيرة من الدم، |
# İçimizden biri yorulduğunda # | Open Subtitles | وعندما يتعب أحدنا# |
Gökyüzünü herkes birlikte gösterse hiçbir kimse yorgun düşmez. | Open Subtitles | إذا تساعد الجميع بإبقاء السماء مرتفعة فلن يتعب الشخص المنفرد |
Daha önce size gösterdiğim örneklerde de gözlemlediğimiz üzere bilgisayarlar aynı çalışmayı tekrar tekrar değerlendirmekten bile yorulmaz. | TED | والحاسوب لا يتعب من إسناد درجات لنفس العمل عدة مرات، لقد رأينا ذلك في العديد من الأمثلة التي عرضتها عليكم. |
Bırak yorulsun. | Open Subtitles | دعه يتعب. |
Sizin gibi güzel bir Kraliçe huzurunda hiçbir erkek yorgunluk hissedemez. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه أن يتعب في حضور ملكة محبوبة جداً |
- Hodor bile yorulacak. | Open Subtitles | - حتى هودور سوف يتعب |
- Şunu söylemekten sıkılmadı. | Open Subtitles | انه لا يتعب ابدا |
Düşünebiliyor musun, Felicia eğer ben yoruluyorsam Ohio'daki lastik üreticilerinin ne kadar yorulacağını düşün. | Open Subtitles | يُمْكِن أَنْ تَتخيّلي،فيليسيا، كما انا متعبة تخيّلي كَيفَ يتعب صناع المطاطَ هنا في أوهايو. |