ويكيبيديا

    "يتعفّن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çürümeye
        
    • çürüyor
        
    • çürürken
        
    • çürümesine
        
    • çürüsün
        
    Onu orada çürümeye terk edemem. Kendimi çok suçlu hissederim. Open Subtitles لا أستطيع تركه يتعفّن هناك سأشعر بذنب كبير
    Belki yanlış düşünüyorum ama eğer gözlerime bakarak bittiğini söylerse onu orada çürümeye bırakabilirim. Open Subtitles أظنه يعاني من مشكلة ،لعلني مخطئة لكن إن نظر في عينايّ ،وقال أنه انتهى عندئدٍ سأتركه هنا يتعفّن
    Çocuğun gençliği hapishanede çürüyor. Open Subtitles الطفل مازال يتعفّن في السجن طوال حياة البلوغ
    - Bedeni yukarı dünyada çürüyor. Open Subtitles وجسده يتعفّن فوق
    Kocan morgun birinde çürürken düzgün bir cenaze bekliyor. Open Subtitles فيما زوجك يتعفّن في إحدى خِزانات المشرحة، في انتظار مراسم دفن تليق به،
    Senin için yaptıklarımdan sonra babanın bu hücrede çürümesine izin mi vereceksin? Open Subtitles هل ستدع والدك يتعفّن في السجن، بعد كل ما فعلته من أجلك؟
    Bırakalım da hapiste çürüsün, bomboş bir ömür geçirsin. Open Subtitles كنت لأتركه يتعفّن في الأسر، حتّى يعيش حياة ملأئـ بـ..
    Ne olduğunu öğrenince hapiste çürümeye bırakın dedi. Open Subtitles عندما علم بما حدث، قال دعوه يتعفّن بالسجن
    Hücresinde çürümeye başladığı gün, peşini bırakacağım. Open Subtitles اليوم الذي يتعفّن فيه بزنزانة... سأتوقف عندها عن مُطاردته.
    Onu hapishanede çürümeye bırakamam. Open Subtitles حسنًا؟ لم أكُن لأدعه يتعفّن في السجن
    Kalbimi çürümeye bıraktım Open Subtitles لقد قُدّرَ لقلبي أن يتعفّن
    Kalbimi çürümeye bıraktım Open Subtitles لقد قُدّرَ لقلبي أن يتعفّن
    Bir şeyler çürüyor gibi kokuyor. Open Subtitles كما لو أنّ شيئًا يتعفّن.
    Ağabeyim Jamie, kuzeylilerin hapsinde çürüyor. Open Subtitles أخي (جايمي) يتعفّن في زنزانة شماليّة،
    çürüyor. Open Subtitles وإنّه يتعفّن
    çürüyor burada. Open Subtitles إنّه يتعفّن!
    Ve dilin ağzının içinde çürürken zamanla konuşma gücünü kaybedeceksin. Open Subtitles .. وبينما يتعفّن لسانك داخل فمك ستفقد قريباً القدرة على الحديث
    Hem de benim Freddie'm onun yüzünden hapiste çürürken. Open Subtitles في حين أن (فريدي) يتعفّن في السجن بسببه
    Onun bu hapishanede çürümesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أدعه يتعفّن للأبد داخل هذا السجن.
    Marcel'in, Klaus'un ayakları altında çürümesine izin verirsem mahvolurum. Open Subtitles لعنة الله عليّ إن تركتُ (مارسل) يتعفّن سجينًا تحت قدم (كلاوس).
    Onu çöle götürün ve bırakın orada çürüsün. Open Subtitles أخرجوه إلى الصحراء و اتركوه يتعفّن هناك
    Bırakalım da hapiste çürüsün bomboş bir ömür geçirsin. Open Subtitles "كنت لأتركه يتعفّن في الأسر،" "حتّى يعيش حياة ملأئـ بـ.. اللا شيء"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد