Birçok şey yapabilir, çünkü umutla beslenen bir ışık kıpırtısı, karanlığın siperini kırmaya yeterlidir. | TED | كما يمكنه فعل الكثير، لأن وميضاً صغيراً من النور يتغذّى على الأمل كافٍ لتحطيم درعٍ من الظلام. |
O yüzden eğlence besin zincirinin en altında kalıyor ve asla sahip olamadığı yeteneklere sahip kişilerden beslenen biri hâline geliyor. | Open Subtitles | لذا انتهى به المطاف في نهاية سلسلة الغذاء الترفيهيّة يتغذّى على الّذين ينعمون بمهارات لم ينعم بها من قبل |
# Deliliği besle, o da seni beslesin. # | Open Subtitles | تُطعم الجنون وهو يتغذّى عليك |
# Deliliği besle, o da seni beslesin. # | Open Subtitles | تُطعم الجنون وهو يتغذّى عليك |
Bizden farklı olarak, her nasılsa sadece insanlarla beslenmiyor vampirlerle de besleniyor. | Open Subtitles | بخلاف باقينا, لكنّ, يتغذّى ليس فقط على الناس, لكن على مصّاصون الدّماء أيضًا . |
Yaşamak için cadıların korkularıyla beslenir." | Open Subtitles | يتغذّى على خوف الساحرات حتى يعيش |
Eğer yapmadıysa bile insanlardan beslenmesi lazım. | Open Subtitles | سوف يضطر أن يتغذّى على البشر , هذا لو لم يفعلها أصلاً |
Jennifer korkudan beslendiğini söylemişti. | Open Subtitles | جينيفر) أخبرتني أن نوعها يتغذّى على الخوف) |
O yüzden eğlence besin zincirinin en altında kalıyor ve asla sahip olamadığı yeteneklere sahip kişilerden beslenen biri hâline geliyor. | Open Subtitles | لذا انتهى به المطاف في نهاية سلسلة الغذاء الترفيهيّة يتغذّى على الّذين ينعمون بمهارات لم ينعم بها من قبل |
Zayıf bedenimin kontrolünü ele geçirip onu güçle doldurarak, bir silah gibi kullanması için kaos, savaş ve acıyla beslenen güçlü bir nogitsune çağırdım. | Open Subtitles | منأجل"نوجتسوني"قوي ... يتغذّى على الفوضي والمعاناة والألم ليُسيطر على جسدي الضعيف |
# Deliliği besle, o da seni beslesin. # | Open Subtitles | تُطعم الجنون وهو يتغذّى عليك |
Bizden farklı olarak, nasılsa, sadece insanlarla beslenmiyor, vampirlerle de besleniyor. | Open Subtitles | بخلاف باقينا, لكنّ, يتغذّى ليس فقط على الناس, لكن على مصّاصون الدّماء أيضًا . |
Bizi istiyor. Yaşamlarımızla besleniyor. | Open Subtitles | يريدُنا نحن، إنّه يتغذّى على الحياة. |
Korkularıyla besleniyor. | Open Subtitles | إنّه يتغذّى على خوفهِم |
Bu tür yosunla beslenir, özellikle de sığ bataklıklarda yetişenlerle fakat ortalama sürü boyutu, uygun bir beslenme alanı olabilmesi için bataklığın en az 60 hektar büyüklüğünde olması zorunluluğunu getiriyor. | Open Subtitles | حسناً، إنّه يتغذّى على الطحالب الموجودة في المُستنقعات الضحلة، ولكن مُتوسّط مقياس السِرب يُحدّد أنّ المُستنقع يحتاج ليكون 60 هكتاراً ليكون منطقة أكل مُناسبة. |
Aç bir duygudur. beslenmesi gerekir. | TED | إنّها احساس جائع يحتاج أن يتغذّى. |