Yani, McDonald's ve milkshake'lerle beslenebilirsin fakat vücudun buna isyan eder. | TED | وحتى يتمكن من العيش على ماكدونالدز وميلك شيك، ولكن جسمك سوف يتمرد ضد ذلك. |
Tuhaf bir sekilde isyan ederse beni suçlama. - Kaç yasndaym? | Open Subtitles | لقد وضعتِ ضغطا كبيرا عليهلذا عندما يتمرد بطريقة شاذة |
Kontrol ettiği tayfası tarafından isyan etmeye zorlanan bir adam. | Open Subtitles | الشخص الذي أُجبر أن يتمرد على الطاقِم الذي حاول أن يتحكم به. |
Muhafızlar isyan etmeden önce ona sakin olmasını söyler misin? | Open Subtitles | هل تستطيع جعلها هادئة لكي لا يتمرد الحراس ؟ |
- Evet, Belediye Meclisi isyan etmeden önce şunları imzalaman için gelmiştim ama bu bekleyebilir. | Open Subtitles | أجل، جئت لأخذ توقيعك على هذا قبلما يتمرد مجلس المدينة لكن يمكن تأجيل ذلك اعتبروني معكم |
Peter hazinemi çaldı ve hazinemi almadan gidersem adamlarım isyan çıkarır. | Open Subtitles | وسوف يتمرد رجالى اذا حاولت الرحيل بدونة |
Bedenimiz zihnimize karşı isyan edip "İyi değilim" diye haykırana dek... varlığını inkar ediyoruz | Open Subtitles | نحن نرفض وجوده حتى يوم ما يتمرد الجسم ضد العقل "و يصرخ: "أنا لست رجلاً معافى |
Ta ki bedenimiz zihnimize karşı isyan edip... | Open Subtitles | حتى يوم يتمرد الحسم على العقل و يصرخ |
- İsyan eder. | Open Subtitles | إما ان يفعل أو - يتمرد - |
Şimdi de isyan ediyor. | Open Subtitles | انه الان يتمرد |